Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3382 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 14613 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : HALFETİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/03/2012NUMARASI : 2010/391-2012/79Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve tahliye davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 1209 parsel sayılı taşınmazın kayden davacıya ait olduğu, davalıların mülkiyetten ve kayıttan kaynaklanan bir haklarının bulunmadığı görülmektedir.Davacı, çekişme konusu taşınmazı 31.01.2002 tarihinde M.K.mirasçılarından satın aldığını, taşınmaz üzerinde bulunan evde eski malikin rızası ile kira ilişkisi bulunmadan oturan davalıların yeri boşaltmamaları sebebi ile noter kanalı ile ihtarname gönderdiğini ayrıca 13 örnek numaralı ödeme emri ile takip yaptığını, takibe yapılan itirazın kaldırılması yönünde açtığı davanın esastan reddedildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Hemen belirtmek gerekir ki; Türk Medeni Kanunu'nun 683. maddesinde düzenlendiği üzere, bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi her türlü haksız el atmanın önlenmesini de dava edebilir.Somut olaya gelince; Mahkemece, davacının, davalı tarafla arasında bir kira ilişkisinin olduğunu dolaylı olarak kabul ettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki; davalılar tarafından yapılmış bir kiracılık savunması bulunmadığı gibi, davalı Z..'nin 03.02.2011 tarihili oturumda vermiş olduğu savunmasında açıkça davacı ile arasında bir kira sözleşmesinin bulunmadığını, eski maliklerin rızası ve acımaları sebebi ile taşınmazda oturduğunu ikrar ettiği görülmektedir. O halde; davacının mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.Davacı vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.