Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3329 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 12679 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: KONYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ: 31/01/2008NUMARASI: 2007/416-2008/36Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanı Y. K.'in mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla 13 parsel sayılı 7931 ile 7932 sayfalarda kayıtlı taşınmazlarını boşandığı ilk eşin olan davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin muvazaalı olduğunu ileri sürerek,tapu iptal ve miras payı oranında tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 17.3.2009 Sal?? günü saat 9.35 de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ....raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece hükmüne uyulan Daire bozma kararı çerçevesinde yapılan araştırma ve inceleme sonunda miras bırakanın davalıya yapmış olduğu temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalıolduğu belirlenerek, davanın kabul edilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur.O halde, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.Ancak, davada vekille temsil edilen davacı yararına kabul edilen paya tekabül eden değer üzerinden harç ve avukatlık ücretinin tayin ve takdir edilmesi gerekirken taşınmazların tamamının değerinin harç ve avukatlık ücretinin tayininde esas alınması doğru değildir.Diğer taraftan mahkemece 13 parsel sayılı taşınmazdaki 2/8 payın iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.Oysa 13 parsel sayılı taşınmazda münferit yapılar inşaa edilerek bu yapılar hakkında kat mülkiyeti kurulmak suretiyle her biri için ayrı ayrı sicil kaydının oluştuğu kayden sabittir.Hemen belirtilmelidir ki, kurulacak hükmün infazda tereddüt yaratmayacak şekilde ve infaza elverişli biçimde olması zorunludur.Ne varki, 13 parseldeki 2/8 payın iptali ve tescili şeklinde kurulan hükmün infaza elverişli olduğu söylenemez.Buna göre mahkemece davalı adına kayıtlı 13 sayılı parseldeki 1 ve 2 nolu bağımsız bölümlerin her birinin 2/8 oranında sicil kaydının iptali ile davacı adına tesçiline karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.' nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.3.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.