MAHKEMESİ : KÜÇÜKÇEKMECE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/05/2012NUMARASI : 2009/156-2012/296Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 3636 parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyet üzere olduğu, 6/7 payın davacı L.'a, 1/7 payın ise dava dışı C.'e ait iken, taşınmazın 4737 ve 4738 olmak üzere iki parsele ayrıldığı ve adı geçenlerin taşınmazlarda aynı oranda paydaş kılındıkları ve 4737 parselin paydaşı olan, gerek dava dışı C. ve gerekse davacı L.'ın vekili olan M. D. tarafından kendisine verilen talimat uyarınca ortaöğretim binası yapılmak koşulu ile Küçükçekmece Belediye Başkanlığına koşullu olarak bağış yoluyla devredildiği, ondan sonra başka parsellerle tevhit edilmek suretiyle 5334 sayılı parselin oluştuğu, tespit edilmektedir.Davacı L.'ın, eldeki davada imar baskısı uygulanarak, yaşlı ve cahil olmasından yararlanılıp kandırılarak taşınmazın elinden alındığını, kimseyi bağış için yetkilendirmediğini ve bağış koşulunun ise yerine getirilmediğini iddia ederek iptal-tescil istediği, buna karşılık yargılama aşamasında 4737 parsel sayılı taşınmaz kendisine bağışlanan davalı Belediyenin tevhitle oluşan 5334 parsel sayılı taşınmazı dava dışı İl Özel İdaresine bedelsiz olarak devrettiği ve Özel İdare adına sicil kaydının oluştuğu anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki, karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 125.maddesi aynen '' davanın açılmasından sonra davalı taraf dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir. a)-isterse devreden tarafla olan davasından vazgeçerek dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder, bu takdirde davacı, davayı kazanırsa dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsil sorumlu olur ve isterse davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür.'' hükmünü öngörmektedir. O halde mahkemece, yukarıda değinilen ve emredici nitelikte olan hüküm gözardı edilmek suretiyle taraf teşkiline ilişkin usulü işlemler tekemmül ettirilmeden, işin esası bakımından, yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olmasının doğru olduğu söylenemez. Hal böyle olunca, davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre işin esasının şimdilik incelenmesine mahal bulunmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,6.3.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.