Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3309 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 1422 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: ÜMRANİYE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 10/07/2006NUMARASI: 2005/220-294Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu ..sayılı parsele, komşu parsel maliki davalıların taşkın bina yapmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemiştir.Davalılar, binayı iyiniyetle yaptıklarını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen mahkeme kararı Dairece, binanın imar uygulaması ile tecavüzlü hale gelip gelmediğinin araştırılması ve sonucuna göre İmar Yasasının 18.maddesinin gözetilmesi hususlarına işaret edilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak tamamlanan soruşturma sonunda tecavüzün imar uygulaması ile meydana geldiği gerekçesiyle, 245.317.24.-YTL yapı bedelinin depo edilmesi karşılığında elatmanın önlenmesine ve yıkıma, ecrimisil isteğinin ise reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 27.3.2007 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat .. ...ile temyiz edilen F..Ş.. vekili Avukat T..K..B..geldiler, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz edilen vs. vekili avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi .. tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü : -KARAR-Dava, imar parseline elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne yönelik kurulan karar Dairece, davalıların inşa ettiği yapının davacı taşınmazına mevcut taşkınlığının imar uygulamasından kaynaklanıp kaynaklanmadığının araştırılması ve 3194 Sayılı Yasa’nın 18. maddesinin uygulama yeri bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi yönünden bozulmuş; hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda tamamlanan soruşturma sonunda, tecavüzlü durumun imar uygulaması ile oluştuğu benimsenerek yapı bedelinin depo edilmesi karşılığı elatmanın önlenmesine ve yıkıma karar verilmiş, ecrimisil isteği reddedilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davalıların 3983 sayılı imar parselini satın alma suretiyle edindikleri, üzerine yaptıkları binanın kısmen davacıya ait 3984 sayılı komşu parselde kaldığı, bir kısmının ise imar yolunu tamamen kapattığı sabittirÖte yandan, söz konusu bina hakkında ruhsatsız ve kaçak olması, imar yolunu kapatması ve ayrıca .. parsele tecavüzlü bulunması nedenleriyle idari yıkım kararı alındığı, bu karara göre de davacı taşınmazında kalan bölümünün kısmen yıkıldığı anlaşılmaktadır.Yukarıda açıklanan olgular karşısında; satın aldıkları imar parseli üzerinde yola ve davacı taşınmazına tecavüzlü biçimde, ayrıca korunması hukuken mümkün olmayan nitelikte bina inşa eden davalıların bu duruma kendilerinin sebebiyet verdikleri ve 3194 Sayılı Yasa’nın 18. maddesindeki düzenlemeden yararlanamayacakları açıktır.Hal böyle olunca, yapı bedeline hükmedilmeksizin davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 500.00.-YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 27.3.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.