MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ :TAPU İPTAL,TESCİLTaraflar arasında görülen tapu iptal,tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Davacı Vakıf; 231 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 182/336 payının bağış, 126/336 payının ise vasiyet edildiğini, adlarına kayıtlı 308/336 payın azınlık vakıflarının 1936 beyannamesi dışında mal varlığı edinemeyeceği iddiası ile açılan dava sonucunda verilen kabul kararı uyarınca ... Vakfı adına tescil edildiğini, 5737 Sayılı Yasanın geçici 7 ve 11. maddeleri uyarınca mal edinmelerinin güvence altına alındığını, ancak bu yöndeki taleplerinin reddedildiğini, ... Vakfı adına tescilin geçerli bir hukuki nedene dayanmadığını ileri sürerek tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı ... İdaresi; taşınmazın 1936 beyannamesinde bulunmadığını ve iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; davacı vakfın mal edinebileceği, kayıt maliki vakıf adına oluşan kaydın yolsuz tescil niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu bahçeli ahşap ev vasıflı 231 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 126/336 payının 26.05.1956 tarihinde vasiyet ile, 182/336 payının 26.05.1956 tarihinde bağış suretiyle davacı Vakıf adına tescil edildiği, Vakıflar İdaresi tarafından davacı Vakıf aleyhine ... Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 1996/53 Esas, 1997/318 Karar sayılı dava sonucunda, 1936 beyannamesinde yer almayan taşınmazın iktisap edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulü ile çekişmeye konu edilen payların mahlulen ... Vakfı adına tesciline karar verildiği ve bu kararın derecattan geçmek suretiyle 26.10.1998 tarihinde kesinleştiği, taşınmazın 08.06.2004 tarihinde ... Vakfı adına tescil edildiği, davacı Vakfın 5737 Sayılı Yasanın geçici 7. ve 11. madde uyarınca yaptığı müracaatların Vakıflar Meclisi kararlarıyla kapsamda kalmadığı gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; 5737 sayılı Kanunun geçici 7. maddesi "Cemaat vakıflarının; a) 1936 Beyannamelerinde kayıtlı olup, halen tasarruflarında bulunan nam-ı müstear veya nam-ı mevhumlar adına tapuda kayıtlı olan taşınmazlar,b) 1936 Beyannamesinden sonra cemaat vakıfları tarafından satın alınmış veya cemaat vakıflarına vasiyet edildiği veya bağışlandığı halde, mal edinememe gerekçesiyle halen; ... veya Genel Müdürlük ya da vasiyet edenler veya bağışlayanlar adına tapuda kayıtlı olan taşınmazlar, tapu kayıtlarındaki hak ve mükellefiyetleri ile birlikte bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onsekiz ay içinde müracaat edilmesi halinde, Meclisin olumlu kararından sonra, ilgili tapu sicil müdürlüklerince cemaat vakıfları adına tescilleri yapılır" şeklinde olup; Geçici 11. maddesi de, " Cemaat vakıflarının; a) 1936 Beyannamesinde kayıtlı olup malik hanesi açık olan taşınmazları,b) 1936 Beyannamesinde kayıtlı olup kamulaştırma, satış ve trampa dışındaki nedenlerle ..., ..., belediye ve il özel idaresi adına kayıtlı taşınmazları,c) 1936 Beyannamesinde kayıtlı olup kamu kurumları adına tescilli olan mezarlıkları ve çeşmeleri, tapu kayıtlarındaki hak ve mükellefiyetleri ile birlikte bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren oniki ay içinde müracaat edilmesi halinde, Meclisin olumlu kararından sonra, ilgili tapu sicil müdürlüklerince cemaat vakıfları adına tescil edilir. Cemaat vakıfları tarafından satın alınmış veya cemaat vakıflarına vasiyet edildiği veya bağışlandığı halde, mal edinememe gerekçesiyle ... veya Genel Müdürlük adına tapuda kayıt edilen taşınmazlardan üçüncü şahıslar adına kayıtlı olanların Maliye Bakanlığınca tespit edilen rayiç değeri ... veya Genel Müdürlük tarafından ödenir " şeklindedir.Somut olaya yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ışığında bakıldığında; davacı vakfın çekişme konusu payları vasiyet ve bağış yoluyla edindiği, Vakıflar İdaresi tarafından açılan dava sonucunda verilen kararla davacı üzerindeki kayıt iptal edilerek mahlulen ... Vakfı adına tescil edildiği, bu durumda 5737 Sayılı Kanunun geçici 7. maddesinin (b) bendinde anılan taşınmazın halen ... veya ... ya da vasiyet edenler veya bağışlayanlar adına tapuya kayıtlı olması koşulunun gerçekleşmediği gibi geçici 11. Maddesinde aranan 1936 beyannamesinde kayıtlı olma koşulunun da gerçekleşmediği kuşkusuzdur.Öte yandan, davacının bedelden kaynaklanan bir hakkı varsa, bu hakkın ayrı bir dava konusu yapabileceği de açıktır.Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru değildir.Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.