Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3233 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 2376 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : HAYRABOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 25/09/2013NUMARASI : 2012/141-2013/304Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, mahkemece, davanın davacıların miras payları oranında kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Davacılar, mirasbırakan babaları Hayrullah'ın eşi ile birlikte oturduğu 9 ada 11 parsel sayılı taşınmazı müteahhit olan davalının birden fazla daire verileceği vaadi ile kandırmak suretiyle adına tescil ettirdiğini, murisin 87 yaşında, hasta ve kulaklarının duymadığını ayrıca okuma-yazması da olmayıp hata yapmaya ve yanıltılmaya müsait olduğunu, murisin oğlu olan dava dışı Bülent'in de davalı ile birlikte hareket ettiğini, murisin evini satmayı gerektiren bir durum olmadığını, üstelik taşınmazın çok düşük bedelle satıldığını ileri sürerek, hata, hile ve gabin hukuksal nedenlerine dayalı olarak miras payları oranında tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuşlardır.Davalı, murisin paraya ihtiyacı olması nedeniyle taşınmazı sattığını daire verilmesi hususunda anlaşma yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, murisin yaşlılığından ve cahilliğinden yararlanılarak aldatmak suretiyle iradesinin fesada uğratıldığı gerekçesiyle davanın davacıların miras payları oranında kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 9 ada 11 parsel sayılı taşınmazın muris Hayrullah tarafından 21.03.2012 tarihinde davalı M.. U..'a satış suretiyle devredildiği, muris Hayrullah'ın 12.04.2012 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacılar ile dava dışı oğlu Bülent ve eşi Hüsniye'nin kaldıkları, davalı M.. U..'ın ise mirasçı olmayıp 3. kişi konumunda olduğu anlaşılmaktadır. Miras bırakanın ölüm tarihine göre terekesi elbirliği mülkiyetine tabidir. Davacı dışında başkaca mirasçıların bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir. Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğinde ki muris muvazaası ve elatmanın önlenmesi gibi davaların dışında ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması hata-hile-gabin vs.gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan birinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçılarının davada temsil edilmesi ve yütürülmesi gerekeceği (T.M.K. 640 md.) tartışmasızdır.Somut olayda davacılar tarafından hata-hile-gabin hukuksal nedenlerine dayalı olarak pay oranında açılan davanın dinlenme olanağının bulunduğu söylenemez.Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davalının temyiz itirazları bu sebeple yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.