MAHKEMESİ : BÜYÜKÇEKMECE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 04/06/2013NUMARASI : 2011/543-2013/368Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 03.03.2015 Salı günü saat:09.51'de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:-KARAR-Dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Davacı; 164 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 19 numaralı bağımsız bölümün maliki olduğunu, ancak satın aldığı tarihten beri taşınmazda davalının oturduğunu, haklı ve geçerli bir sebebi olmayan davalının işgali nedeniyle taşınmazından yararlanamadığını ileri sürerek, el atmanın önlenmesi ve dava konusu taşınmazı edindiği tarihten itibaren fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.000,00 TL ecrimisilin faizi ile birlikte tahsili isteğinde bulunmuş, yargılama sırasında ecrimisil isteğini 19.867,00 TL olarak ıslah etmiştir.Davalı, çekişme konusu bağımsız bölümde on yıldır ailesi ile birlikte oturduğunu, taşınmazın kendisine ait olduğunu, davacı tarafa inançlı işlemle devredildiğini belirterek,davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Hemen belirtmek gerekir ki, dava konusu 4 parsel sayılı taşınmazdaki 19 numaralı bağımsız bölümün davacı adına kayıtlı olduğu, kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı bulunmayan davalının davacıya ait taşınmazı haklı ve geçerli bir neden olmaksızın kullanıldığı saptanarak elatmanın önlenmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin elatmanın önlenmesine yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Davalı tarafın ecrimisile yönelik temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere; ecrimisil, kötüniyetli zilyedin geri vermekle yükümlü olduğu bir şeyi haksız olarak alıkoyması nedeniyle kayıt malikine ödemekle yükümlü olduğu en azı kira geliri, en çoğu ise mahrum kalınan gelir kaybı olan bir tür haksız kullanım tazminatıdır.Ne var ki; uygulamada taşınmazı kullanan kişi, haklı bir sebebe dayandığına inanarak veya bir edim karşılığı ya da davacının rızası dahilinde kullandığından bahisle yararlanmayı sürdürüyorsa (harici satış, fiili taksim, kira sözleşmesi vs.) bu gibi hallerde, rızanın ortadan kalkması veya tarafların aldıklarını iade etmesine kadar taşınmazı elinde bulundurma haksız ve kötü niyetli kullanım kabul edilmemektedir. Rızaya dayalı kullanım, haksız ve kötü niyetli bulunmadığından tazminat ile sorumluluk da söz konusu olmamaktadır.Somut olaya gelince, davalının savunması çekişmeli taşınmazı davacının rızası ile kullandığı iddiasını da içermektedir. Ancak, mahkemece davalının bu savunmasının incelendiğini söyleyebilme olanağı yoktur.Hâl böyle olunca; mahkemece davalının savunması üzerinde durularak, yanların bu konudaki delillerinin toplanması, gösterdikleri ya da gösterecekleri tanıkların dinlenerek davalının çekişmeli bağımsız bölümde davacının rızası ile oturup oturmadığının saptanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.