Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3203 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14614 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİLTaraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve miras payı oranında tescil isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan babası ...'nun 639 parsel sayılı taşınmazdaki 300/68200 payını davalı oğlu ...'ye satış suretiyle devrettiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, yasal miras payı oranında tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir.Davalı, iddiaların doğru olmadığını, işlemin gerçek satış olduğunu, taşınmazdaki binanın tarafından yaptırıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...'nun, 639 parsel sayılı taşınmazdaki 300/68200 payını 28.12.1998 tarihinde davalı oğluna satış suretiyle temlik ettiği, imar uygulaması sonucu bu payın "arsa" vasıflı 36 ada 2 parsel sayılı taşınmaza gittiği, kat irtifakı ya da mülkiyeti kurulu olmayan 36 ada 2 parsel sayılı taşınmazda 215/400 payın davalı adına kayıtlı olduğu ve üzerinde 4 katlı binanın yer aldığı, mirasbırakanın 18.07.2000 tarihinde ölümüyle geride mirasçı olarak davacı kızı ... ile davalı oğlu ... ve dava dışı çocukları ..., ... ve ... ile birlikte eşi ...'nin kaldıkları tanık olarak dinlenen anne ...'nin temlikin gerçek olduğunu, satış bedelinin davalıdan alındığını, taşınmazdaki binanın davalı tarafından yaptırıldığını bildirdiği, yine tanık olarak dinlenen kardeş ...'in ise çekişmeli payı murisin davalıya satıp satmadığını bilmediğini ancak binanın davalı tarafından yaptırıldığını bildirdiği anlaşılmaktadır.Davanın kabulü halinde mirasçı sıfatıyla taşınmazdan pay alabilecek mirasçıların beyanına itibar edilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Bilindiği ve TMK'nun 6. maddesinde düzenlendiği üzere herkes iddiasını ispat etmekle mükelleftir. Tarafların özellikle annesi ...'nin beyanından davalıya yapılan temlikin gerçek satış olduğu murisin mal kaçırma amacı ile hareket etmediği sonucuna varılmaktadır.Hâl böyle olunca; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeler ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.Davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.