Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3159 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12057 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : DENİZLİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/04/2014NUMARASI : 2010/458-2014/198Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptal tescil, alacak ve ecrimisil davası sonunda yerel mahkemece asıl ve birleştirilen davaların, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.KARAR Asıl ve birleştirilen davalar, ketmi verese hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil, olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 07.09.2001 tarihinde ölen mirasbırakan Halit'in dava konusu 160 ada 111 parsel sayılı taşınmazdaki payının davalı oğulları Mehmet Akif ve İbrahim tarafından Denizli 2.Sulh Hukuk Mahkemesi'nden alınan 27.09.2001 tarihli 2001/1106 E. ve 1086 K. sayılı veraset ilamı doğrultusunda intikalen edinildiği, davalı M.. A..'in edindiği payın tamamını 24.01.2003 tarihinde diğer davalı Tufan'a satış suretiyle temlik ettiği, temlik işleminden sonra Denizli 1.Sulh Hukuk Mahkemesi'nden alınan 18.01.2011 tarihli 2010/1574 E. ve 2011/43 K. sayılı hasımlı veraset ilamıyla önceki veraset ilamının iptali ile davalılar Mehmet ve İbrahim yanında davacıların 05.02.2004 yılında ölen annesi Hanım'ın da mirasçılığının saptandığı, ketmi verese hukuksal nedenine dayanılarak asıl ve birleştirilen 2010/494 E. sayılı dosyalarda halen kayıt maliki olan davalı İbrahim hakkında davacılar Vural ve Arif tarafından; birleştirilen 2010/481 E. sayılı dosyada ise taşınmazdaki çekişmeli payını elinden çıkaran davalı Mehmet ile ondan pay satın alan Tufan hakkında davacı Arif tarafından tapu iptal tescil ( olmadığı takdirde bedelin tahsili ) ve ecrimisil isteklerinde bulunulduğu, mahkemece asıl ve birleştirilen 2010/494 E. sayılı davalar yönünden tapu iptal tescil isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne; birleştirilen 2010/481 E. sayılı dava yönünden, 2. el malik konumunda olan davalı Tufan'ın iyiniyetli olduğu gerekçesi ile onun hakkındaki davanın reddine, davalı Mehmet hakkında ise bedelin tahsili isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı Arif vekili tarafından (birleştirilen 2010/481 E. sayılı dosyaya hasren ), davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Toplan deliller ve tüm dosya içeriği ile; davalılar İbrahim ve Mehmet'in ölen kardeşleri Hanım'dan olma çocukları bulunduğu, dolayısıyla bunların da miras hakkına sahip olduklarını bildikleri halde ketmedilen veraset ilamına göre kök mirasbırakana ait anılan taşınmazdaki payını intikalen edindikleri ve bu nedenle de iyiniyetli sayılamayacakları gözetilerek asıl ve birleştirilen 2010/494 E. sayılı dosyalar yönünden tapu iptal tescile hükmedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Öte yandan ketmi verese hukuksal nedenine dayalı olarak verilen kararlar yenilik doğurucu değil, açıklayıcı nitelik taşımakta olup, işlemin tarafı olan kişinin iyiniyetli olduğundan sözetme olanağı da yoktur ve tarafı bulunduğu işlem yok hükmündedir. Bu suretle oluşan tescil de yolsuz tescil niteliğinde olduğundan geçmişe yönelik ecrimisil talep edilebileceği de kuşkusuzdur. Mahkemece, yöntemine uygun olarak hazırlanmış bilimsel verilerek dayalı bilirkişi raporuna itibar edilerek anılan ve birleştirilen 2010/481E. Sayılı dava dosyalarında davacıların payları oranında ecrimisile karar verilmiş olmasında da bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Anılan nedenlerle davalıların tüm, davacı Arif vekilinin ecrimisile yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davacı Arif vekilinin öteki temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ( TMK'.nın ) 1023.maddesinde "tapu kütüğündeki sicile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur" hükmüne yer verilmiş, aynı kanunun 1024.maddenin 1.fıkrasında ise "Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken 3 ncü kişi bu tescile dayanamaz" biçiminde düzenleme getirilmiştir.Somut olayda, davalı Mehmet'in ediniminin yolsuz tescil hükmünde olduğu açık olup, davalı Tufan'ın da iyiniyetli olmadığı kuşkusuzdur. Zira, son kayıt maliki Tufan ile davalı Mehmet'in aile dostu oldukları, satış işleminin taraflar arasındaki önceye dayalı borç ilişkisi nedeniyle gerçekleştirildiği şeklindeki savunmanın yazılı delille kanıtlanamadığı gibi birbirlerini doğrular nitelikteki davacı tanık beyanlarına göre, taşınmazın dava açılmazdan bir süre önce davalı M.. Ö..'e ait ( 532 ) ile başlayan telefon numarasıyla satılık ilanı verildiği, bu haliyle taşınmazın davalı Tufan'a tapuda devredildiği halde zilyetliğinin devredilmediği, davalı Mehmet tarafından kullanılmaya devam edildiği hususları gözetildiğinde, son kayıt maliki ikinci el konumunda olan davalı Tufan'ın iyiniyetli olmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.Hal böyle olunca, birleştirilen Denizli 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/481 E. sayılı dosyası yönünden tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.Davacı Arif vekilinin, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.