MAHKEMESİ : PERŞEMBE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/02/2013NUMARASI : 2005/134-2013/55Taraflar arasında görülen tapu iptali-tescil ve tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili ve davalı S.. B.. vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla davalı S.. B.. vekilinin duruşma isteğinin değer itibariyle reddine karar verildi. Dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, tapu iptali ve tescil olmazsa tenkis isteklerine ilişkindir.Davacılar, 03.02.2005 tarihli dava dilekçesi ile mirasbırakanları C.. B..'ın kayden malik olduğu 2460 parsel sayılı taşınmazını mirasçılardan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak davalı Sabire'ye, onunda diğer davalı Adile'ye temlik ettiğini, temlik tarihinde murisin ehliyetsiz olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemişler, 17.11.2009 havale tarihli ıslah dilekçesi ile de muris muvazaası ve ehliyetsizlik hukuksal nedeni ile tapu iptali ve tescile, olmazsa tenkise karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece, tenkis isteğinin davacı E.. B.. yönünden kabulüne diğer davacılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.Bilindiği üzere, ıslahın yapıldığı tarih itibarıyla uygulanması gereken HUMK'un 87/son maddesi Anayasa Mahkemesince iptal edilerek müddeabihin arttırılması yasağı kaldırılmış olmakla birlikte, daha önce dava konusu edilmeyen bir hususun ıslah yolu ile de olsa yeniden dava konusu yapılmasına yasal olanak yoktur.Somut olayda, davacı başlangıçta açtığı ehliyetsizlik ve muris muvazaası davasını tamamen değiştirerek (ıslah ederek) tenkise çevirmediği, önceki taleplerini muhafaza ederek bu taleplerine ilaveten şayet bu talepleri yerinde görülmezse terditli olarak tenkis talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır.Öte yandan, davada kamilen (tam) ıslah yoluna gidilmemiş, bu anlamda herhangi bir işlem yapılmamış olduğu gibi harcı yatırılarak açılmış ayrı bir tenkis davası da bulunmamaktadır. Bu durumda yöntemine uygun yapılmış kamilen ıslahtan da söz edilemez. O halde tenkis isteğinin değerlendirilmesi ve bu konuda hüküm kurulması isabetsizdir. Hal böyle olunca, davacıların muris muvazaası ve ehliyetsizlik iddialarının değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Tarafların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.