Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3134 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 1512 - Esas Yıl 2007
MAHKEMESİ: KASTAMONU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 31/05/2005NUMARASI: 2004/534-878Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki olduğu .parsel sayılı taşınmazın Ankara Üniversitesi Rektörlüğüne Meslek Yüksek Okulu kampüsü olarak tahsis edildiğini, davalı belediyece büfe yapılmak suretiyle şahıslara yetkisiz olarak kiraya verilip kira bedellerinin tahsil edildiğini ileri sürerek, kira sözleşmesinin iptali ile kira bedellerinin tespiti ile tahsilini istemiştir.Davalı, karşı dava ile tecavüzlü kısmın imar planınında yola isabet ettiğini gerekçesi ile tapusunun iptali, adına tescili ile yola terkinini istemiştir.Mahkemece, çekişmeli taşınmazın imar planında yol olduğu ve koşulların oluşması halinde belediyeye bedelsiz devri gerekeceğinden, sözleşmenin iptali istemi ile karşı davanın da idari yargıda çözüme kavuşturulması gerektiğinden reddine; kira bedeli ile ilgili istemin ise kabulüne karar verilmiştir.Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, kira sözleşmesinin iptali, kira bedellerinin tespiti ve tahsili; karşı dava ise sicil terkini isteklerine ilişkindir.Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; asıl davada dayanılan hukuki sebep sözleşmesinin iptaline yöneliktir. O halde, .Sayılı Yasanın 1.maddesi gözetilerek asıl davanın hakemde görülmüş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Ancak, karşı davadaki istek taşınmazın aynı ile ilgili olup, sicilinin terkinine ilişkindir.Bilindiği üzere; 29.6.1938 tarihli 3533 Sayılı Yasanın 1.maddesi gereğince Umumi, Mülhak ve Hususi Bütçelerle idare edilen Daireler ve Belediyelerle sermayesinin tamamı Devlete ve Belediye veya Hususi idarelere ait Daire ve Müesseseler arasındaki ihtilafların tahkim yolu (hakem marifetiyle) ile çözümlenmesi gerekeceği muhakkaktır. Davadaki tarafların ise, anılan Yasanın 1.maddesinde belirtilen kuruluşlardan olduğu ve dava sebebinin taşınmazın aynına yönelik bulunduğu da sabittir. Nevar ki, 3.7.2003 tarihinde kabul edilip 19.7.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4916 Sayılı Yasanın 24. maddesi ile 3533 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmü değiştirilmiş, taşınmazın aynı ile ilgili ihtilaflar bu maddenin kapsamı dışına çıkarılarak çekişmelerin genel mahkemelerde çözüme kavuşturulacağı hükme bağlanmıştır. Görev kuralı; kamu düzeniyle ilgili olup, mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden (res’en) gözetilmesi gerekli bir usul kuralıdır. Öte yandan, yasal düzenlemelerle sonradan yürürlüğe konulan usul hükümlerinin; özellikle mahkemelerin görevini belirleyen kuralların -ayrık durumlar hariç- kesinleşmemiş, eldeki davalarda da uygulanacağı tartışmasızdır. Hal böyle olunca, karşı davanın genel mahkemede bakılmak üzere davanın görev yönünden reddine karar verilmesi görevli mahkemede dava açıldığı takdirde eldeki dava yönünden bekletici mesele kabul edilmesi, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davacının/Davalının temyiz itirazı yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenle HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.3.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.