Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3112 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 587 - Esas Yıl 2008
MAHKEMESİ: ŞARKİKARAAĞAÇ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 28/06/2007NUMARASI: 2004/265-2007/144Taraflar arasında görülen davada;Davacı, davalının yapılanmak suretiyle paydaş bulundukları 103 sayılı parsele müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuş, karşı davası ile de davacının taşınmaza elatmasının önlenmesi isteğinde bulunmuştur.Her iki davanın da reddine ilişkin olarak verilen mahkeme kararı Dairece, taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasının henüz infaz edildiği, bu nedenle paydaşların taşınmazdaki haklarını ortadan kaldıracak nitelikte bulunmadığı, mevcut mülkiyet durumuna göre çekişmenin giderilmesi gerekeceği belirtilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak tamamlanan soruşturma sonunda davalının taşkın yapılanması suretiyle elatmasının önlenmesine, kısmen yıkıma, davacının yatırdığı asgari levazım bedelinin davalıya ödenmesine, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve yıkım, karşı dava ise elatmanın önlenmesi isteklerine ilişkindir.Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 103 sayılı parselde taraflar paydaş iken, Sulh Hukuk Mahkemesinde görülen 1999/314 esas sayılı davada ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verildiği ve kesinleştiği, eldeki davanın yargılaması sürerken de davacının taşınmazı cebri ihaleden satın aldığı ve tamamının maliki olduğu görülmektedir.Mahkemenin, her iki davanın da reddine ilişkin ilk kararının Dairece bozulması üzerine, bozmaya uyularak tamamlanan araştırma sonucunda, davalının komşu 76 sayılı parselindeki yapılaşmasını 103 sayılı parsele taşırmak suretiyle elattığı; davacının ise, taşınmazın tamamının maliki olmakla davalıya yönelik müdahalesinden söz edilemeyeceği anlaşıldığından; asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesi kural olarak doğrudur. Davalının temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Ne varki, davacının ihale ile taşınmazı satın aldığı, başka bir deyişle taşınmazdaki davalının payı ile üzerindeki mütemmim cüz niteliğindeki (TMK. 684. maddesi ) yapının yanı muhdesatının kaim bedellerini ihale dosyasında ödediği sabit bulunduğuna göre, eldeki davada muhdesat bedelinin mükerrer olarak ödetilmesine hükmedilmesi isabetsizdir. Davacının temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.3.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.