Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3085 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 12805 - Esas Yıl 2007
MAHKEMESİ : BİNGÖL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 25/01/2007NUMARASI : 2006/731-2007/22Taraflar arasında görülen davada;Davacı, çekişme konusu 353 ada 10 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payını teminat olarak davalı S....temlik ettiğini, borcun ödenmesine karşılık taşınmazın iade edilmediğini, bu payın açılan şufa davası sonucu kardeşi olan davalı B... adına tescil edildiğini, B...nin iyiniyetli olmadığını ileri sürerek, tapu iptali ve tescili isteğinde bulunmuştur.Davalı S.., davacı ile aralarındaki teminat anlaşmasını bilen davalı B...nin ş... davası sonucu taşınmazdaki payı edindiğini, mahkeme kararına uymak zorunda kaldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Davalı B.., davaya yanıt vermemiştir.Mahkemece, s... bulduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı B...tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... .. raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacı Y...353 ada 10 parsel sayılı taşınmazda 1/2 oranında pay sahibi olduğu, taşınmazla mülkiyet almış olduğu borcun teminatı olarak maliki olduğu bu payı kayden davalı S... devrettiği, daha sonrada taşınmazın paydaşlarından olan ve aynı zamanda davacı Y... kardeşi konumundaki davalı B...'nin, S..aleyhine şuf'a hakkını kullandığı, B... Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.12.2000 tarih, 2000/560 esas, 2000/511 karar sayılı ilamı ile davanın kabul edilerek ilamın sicile yansıtıldığı, böylece B....'nin kendi 5/16 payı ile birlikte elde ettiği 1/2 şuf'a payının çoğaltılarak toplamda 13/16 paya sahip olduğu, taşınmaz üzerine yapılan binadaki bağımsız bölümlerde kat irtifakı kurulduğu, davalı B...ye maliki olduğu 13/16 pay karşılığı bazı bölümlerin özgülendiği ve bunlara ilişkin sicil kayıtlarının oluştuğu anlaşılmaktadır.Öte yanda, davacı ile davalı olan S.. arasındaki ilişkinin Mayıs 2000 tarihli düzenlenen belge gereğince belirlendiği görülmektedir.Hemen belirtilmelidir ki; anılan bu belgenin 5.2.1947 tarih 20/6 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında öngörülen belge niteliğini taşıdığı kuşkusuzdur. Diğer taraftan, davalı B..., davacı Y...ın kardeşi olup, davacı ile davalı S..arasındaki ilişkiyi bilen ve bilmesi gereken konumda olduğu sabittir. Öyleyse, davalı B...'nin Türk Medeni Kanununun 1023.maddesinin koruyuculuğundan istifade edemeyeceği tartışmasızdır.Ayrıca,davacı inançlı işlemin belgesinde öngörülen meblağı ödediğini savunmuş olup, davalı S....buna karşı çıkmamıştır.Anılan bu olgular, mahkemece gözetilmek ve benimsenmek suretiyle davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğrudur.Davalı B..nin, bu yöne değinen temyiz itirazı yerinde değildir, reddine.Ancak, davacı Y...'ın temlike konu ettiği pay gözetilerek davalı B.. üzerindeki bağımsız bölümlerin tapu kaydı iptal edilerek, bu pay oranında davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken, davacı B..üzerindeki çekişme konusu olmayan payların da, (başka bir ifadeyle bağımsız bölümlerin tümünün) iptal edilmesi suretiyle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davalı Bahri'nin bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.3.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.