MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 17/01/2008NUMARASI : 2007/491-2008/2Taraflar arasında görülen davada;Davacı Hazine vekili, Suriye vatandaşı H.D...ait taşınmazların davalılar tarafından sonradan iptal edilen usulsüz veraset ilamı ile sahiplenilerek kamulaştırma bedellerinin alındığını, H.'nin gerçek mirasçılarının da Suriye vatandaşı olduğunu, bu ülke vatandaşlarının Türkiye'deki malları üzerindeki yetkilerinin dondurulduğunu ileri sürerek taşınır,taşınmaz mallara el konulması ile kamulaştırma bedellerinin iadesi ve tespit isteklerinde bulunmuştur.Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece,davanın kabulüne dair karar Dairece “… davalıların Suriye uyruklu H.nin mirasçısı olmadıklarının hasımlı verasetin iptali kararı ile anlaşılmasına göre taşınmazların Suriye uyruklu kişiye ait olduğunun tespitine, davalıların idareden aldıkları kamulaştırma bedellerinin tahsiline, paranın muhafazasının maliye hazinesine verilmesinin doğru olduğu, davalıların bu yöne değinen temyiz itirazlarının reddiyle, taşınmaza hazinece el konulmasına Maliyece muhafaza ve idaresine karar verilmesi yönünden de davada Suriye uyruklu kişinin mirasçılarının taraf olmaması nedeniyle, taşınmazın tedbir ve muhafazası ile ilgili davanın reddine karar verilmesi gerektiği …”gerekçesi ile bozulmuştur.Hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR-Mahkemece davanın kabulüne dair kurulan hüküm temyiz üzerine dairece kısmen bozulmuş kısmen onanmış olup, hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince dava konusu taşınmazlara el konulması ve Hazine tarafından idaresine yönelik talebin reddine karar verilmiştir.Hemen belirtilmelidirki, maddi yanılgıya dayalı bozma ilamlarına uyulması taraflar yararına kazanılmış usulü hak oluşturmaz.Bilindiği üzere,1062 sayılı yasa ve bu yasanın uygulanmasına dair yönetmelikle Suriye uyruklu özel ve tüzel kişilere ait olup 28/05/1927 gün 1062 sayılı Kanun hükümlerine göre Bakanlar Kurulunca müttehaz 01/10/1966 gün 6/7104 sayılı kararla, taşınır ve taşınmaz mallar ve bunlara müteferri hak ve menfaatlare el konulacağı hususu düzenlenmiştir.Anılan yasa gereği taşınmazların Hazinece muhafaza altına alınabilmesi için öncelikle taşınmazların Suriye uyruklu kişiler adına kayıtlı olması gereklidir.Ancak, davaya konu taşınmazlar Suriye uyruklu kişiler adına değil iptal edilen veraset ilamına göre belirlenen kişiler adına tescil edilmiştir.Öte yandan halen kayıt davalılar üzerindedir.Davacı hazinenin, dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapusunun iptali ile Suriye uyruklu kişiler adına tescilini talep etmemiş, taşınmazlara el konularak muhafaza ve idaresini istemiştir.Hal böyle olunca davacı Hazineye niza konusu taşınmazların öncelikle davalılar adına olan tapusunun iptali ile gerçek mirasçı olan Suriye uyruklular adına tescilinin sağlanması için tapu iptal ve tescil davası açmak üzere önel verilmesi ondan sonra muhafaza ve idare hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilemesi doğru değildir.Davacı Hazinenin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428. md. gereğince BOZULMASINA, 15.01.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.