MAHKEMESİ: SARIYER 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 31/10/2006NUMARASI: 2005/444-400Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, davalı Hazine ve dava dışı kişilerle kayden paydaş oldukları . ada . parsel sayılı taşınmazda, paylarına isabet eden miktarlar üzerine muhtesatlar yaparak fiilen oturduklarını, ancak davalının kendilerinden ecrimisil talep ettiğini ileri sürüp; davalı Hazine yerine tecavüzlerinin olup olmadığının tespiti ile çekişmenin giderilmesini istemişlerdir.Davalı, davacılarla taksim sözleşmesi yapmadıklarını, davacıların tasarruflarının Medeni Yasanın 692.maddesine dayalı olup, anılan madde koşullarının yerine getirilmeden açılan davanın yerinde olmadığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının, davacılardan ecrimisil talebinin paylı mülkiyet esaslarına uygun bulunduğu ve davanın yersiz olduğu gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, paydaşlar arasında çekişmenin giderilmesi isteğine ilişkindir.Dosyaya getirtilen çap kaydından; çekişme konusu . ada ..parsel sayılı taşınmazın müşterek mülkiyet hükümlerine tabi olduğu, tarafların ve dava dışı kişilerin de taşınmazda paydaş bulunduğu görülmektedir.Davacılar; dava konusu taşınmazda paydaş olmalarına rağmen, davalı Hazinenin gereksiz yere kendilerine ihbarname gönderip ecrimisil istemek suretiyle muaraza yarattığını, mülkiyet haklarını Medeni Yasanın 683.maddesinde açıklandığı şekilde kullanamadıklarını ileri sürerek, eldeki davayı açmışlardır.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Ne varki, mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin taraflar arasındaki çekişmeyi giderecek nitelikte ve hükme elverişli olduğu söylenemez.Dava konusu taşınmazda, paydaşlar arasında harici bir taksim ya da fiili kullanma biçiminin oluşmadığı anlaşılmaktadır.Bu durumda; mahkemece yerinde uygulama yapılarak, davalı Hazinenin payına karşılık olarak, taşınmaz üzerinde çekişmesiz kullanabileceği yer bulunup bulunmadığının saptanması, bir başka ifadeyle Hazine yönünden intifadan men olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin kesin biçimde ortaya çıkarılması ayrıca, davacıların taşınmazın tamamınımı, yoksa payına karşılık gelecek yerlerini kullandıklarının belirlenmesi, bunun sonucu olarak Hazinenin ecrimisil istemesinde haklı olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUKM'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.3.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.