Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3013 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 14865 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ : KÜÇÜKÇEKMECE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/05/2011NUMARASI : 2011/23-2011/284Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanlarının kayden paydaşı olduğu .. parsel sayılı taşınmazdaki binanın zemin kat 1 nolu dairesini davalının haksız olarak işgal ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteminde bulunmuşlardır.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “....dava dilekçesinde el atılan yerle ilgili bir değer gösterilmemiş ise de, keşfen el atılan yerin değeri saptandığına göre, keşfen belirlenen değer üzerinden harç ikmal ettirilmek suretiyle davanın görülmesi, harcın ikmal edilmemesi halinde aynı yasanın 30 ve 32.maddeleri hükmü uyarınca yasal yaptırımın gözetilmesi gerektiği halde, mahkemece anılan husus göz ardı edilerek davaya devam edilmek suretiyle karar verilmiş olması isabetsiz olduğu gibi, belirlenen ecrimisilden, davacıların miras bırakanları adına kayıtlı paya tekabül eden miktar üzerinden davacıların miras payı nispetinde ecrimisile hükmetmek gerekirken, HUMK.'nun 74.maddesi uyarınca istek aşılmak suretiyle dava dışı paydaşlara ait olan ecrimisil miktarının da davacılara verilmesi şeklinde yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması da doğru değildir” gerekçesiyle bozulmuş olup, Mahkemece bozmaya uyularak müdahale olgusunun sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda elatmanın önlenmesi davası yönünden harcın ikmal edilmesinden sonra el atmanın önlenmesi davasının kabulüne karar verilmiş olması doğrudur. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Nevarki, bozma ilamında davacıların miras bırakanları adına kayıtlı paya tekabül eden miktar üzerinden davacıların miras payı nispetinde ecrimisile hükmedilmesi gerektiği de belirtilmiş olup, mahkemece bozmaya uyulmuş ancak ilk karardaki ecrimisil miktarına hükmedilmiştir. Bozmaya uyulmakla dava tarafları yararına usuli kazanılmış hak meydana gelir ve bozmada işaret edildiği şekilde hüküm oluşturulması zorunludur. Mahkemece, bu usul kuralı gözardı edilerek bozma dışına çıkılıp önceki kararın tekrarı niteliğinde yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Öte yandan, davacılar vekilinin isteği üzerine 12.09.2011 tarihli tavzih kararı ile hükmün 4 nolu bendi değiştirilerek 2.175,72.-TL bakiye harç alınmasına karar verildiği gibi, hükme 5 nolu bent ilave edilerek yargılama giderleri ve Avukatlık Ücreti yönünden yeniden hüküm kurulmuştur. Bilindiği üzere; 1086 sayılı HUMK.'nun 455. (6100 sayılı HUMK.'nun 305.) maddesi hükmü uyarınca tavzih ile ancak, hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa hükmün icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını ya da tereddüt veya aykırılığın giderilmesini isteyebilir.Öte yandan, hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar tavzihyoluyla sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.Oysa, mahkemece karar verildikten sonra davacı tarafın isteği üzerine dosya tekrar ele alınarak, aynı esas ve karar sayısıyla 12.09.2011 tarihli kararla hüküm fıkrası değiştirilmiş olup, bu hususun yasal olduğu söylenemez.Öyleyse, mahkemenin, 12.09.2011 tarihli tavzih kararının yukarıda açıklanan sebeplerle ortadan kaldırılmasına, işin esası yönünden ise, önceki bozma ilamında değinildiği şekilde, belirlenen ecrimisilden, davacıların miras bırakanları adına kayıtlı paya tekabül eden miktar üzerinden davacıların miras payı nispetinde ecrimisile hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.