Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2948 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 12609 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: İNEBOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 30/11/2005NUMARASI: 2002/37-2005/257Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;Davacılar,miras bırakanların mal kaçırmak amacıyla 78 ada 19 ve 20 parsel sayılı taşınmazları satış yoluyla davalılara temlik ettiklerini,satışların gerçek olmadığını, mahfuz hisse kurallarının bertaraf edildiğini ileri sürüp muvazaa nedeniyle tapu kayıtlarının iptali ile muris adına tesciline ve tenkisine karar verilmesini istemişlerdir.Davalılar dava konusu taşınmazları bedelini ödeyerek satın aldıklarını belirtip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece,davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, 2.Hukuk Dairesince; “aynı yer hakkında davacılardan C... tarafından açılan muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasının aynı mahkemenin 2000/121 esasında kayıtlı ve derdest olduğu anlaşılmakta olup,iki davanın sonuçları birbirine etkilidir. Aralarında bağlantı bulunmaktadır. HUMK.nun 45.maddesine göre iki davanın birleştirilip delilerin birlikte değerlendirilmesi gerekir. Bu yönün göz önünde tutulmaması doğru görülmemiştir” gerekçesiyle bozulması üzerine bozmaya uyularak davanın reddine,birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacı C... ve davalı T... tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .......'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava ve birleşen davalar, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali, tescil ve tenkis isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; miras bırakan S....’in çekişme konusu Eylül 1959 tarih,44 nolu tapu kaydı ile maliki bulunduğu taşınmazın 3/4 payını 02.08.1982 tarihli akitle satış yoluyla davalı oğlu T.....’a temlik ettiği, anılan taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda 78 ada 20 parsele revizyon gördüğü;yine miras bırakan F....’nın çekişme konusu 02.08.1982 tarih,27 nolu tapu ile maliki bulunduğu taşınmazın 3/8’er payını 02.08.1982 tarihli akitle satış yoluyla davalılar kızı C.... ve damadı Tahir’e satış yoluyla, aynı taşınmazın 2/8 payını ise 21.08.1987 tarihli akitle satış suretiyle davalı kızı C....’ye temlik ettiği,anılan taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda 78 ada 19 parsele revizyon gördüğü;miras bırakan S....’in 12.11.1986 tarihinde öldüğü,geriye mirasçı olarak eşi F...ile çocukları T..ve C..’nin kaldığı, eş F...’nın da 07.11.1998 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır.Mahkemece, yapılan inceleme ve araştırma sonucunda, çekişme konusu ..ada ..parsel sayılı taşınmazdaki miras bırakan F...’nın kızı C... ve damadı T..e yapmış olduğu 3/8’er pay temlikinin ve miras bırakan Seyfettin’in 78 ada 20 parsel sayılı taşınmazla ilgili yapmış olduğu ¾ pay temlikinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek suretiyle bu paylar bakımından davanın kabulüne karar verilmiş olması kural olarak doğrudur. Ancak; Türk Medeni Yasasının 28.maddesi uyarınca ölümle şahsiyet son bulacağına göre ölü kişiler F...ve S..adına tescil kararı verilmesi isabetsizdir.Bunun yanında;3/4 pay temliki hakkında sadece iptal isteği bulunduğu halde aynı zamanda tescile karar verilmesi de doğru değildir.Hemen belirtmek gerekirki; tapu kaydına (zilyetliğe) dayanılarak açılan bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi için başlı başına bir sebep teşkil etmez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkan tanımak ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlanmaktan ibarettir. Değişik anlatımla sadece iptal davasının kabulüne ve tapunun iptaline karar verilmesi, tapulu bir taşınmazın sicil dışı (kayıtsız) kalması sonucunu doğurur ki, böyle bir uygulama, devletin bütün taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarını belirleyerek sicile bağlama yolunda benimsediği-dolu pafta sistemi genel ilke ile bağdaşmaz. Ne varki, davacı iptal değil, sadece tescil isteğinde bulunmuş ise Yargıtayın yerleşmiş ve kurallaşmış uygulamalarına göre, tescil isteği tapu sicilinde mevcut eski kaydın iptali isteğini de kapsadığı gözetilerek davacının ayrıca tapu kaydının iptalini de dava etmesine gerek yoktur. (YHGK 11.11.1983 Tarih, 981/8-80 Esas, 983/1162 Sayılı Kararı.)Öte yandan;78 ada 19 parsel sayılı taşınmazda miras bırakan F...’nın 21.08.1987 tarihinde davalı C...’ye yapmış olduğu 2/8 payla ilgili temlik tarihinde davalı C...’nin eşi T...tarafından muris F...’nın banka hesabına taşınmazın değerine yakın miktarda paranın yatırıldığı sabittir. O halde,bu payın temlikinin bedelsiz olduğu düşünülemez. Kaldı ki, yatırılan bu paraların taraflar arasında başka bir ilişkiden kaynaklandığı da öne sürülmemiştir. Buna göre, anılan pay bakımından davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetsizdir. Davacı C... ve davalı T...un yukarıda açıklanan yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, 10.03.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.