MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİTaraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar bir kısım davalılar vekilleri tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.Davacı vakıf, davaya konu 52 ada 100 parseldeki 80 adet bağımsız bölümün maliki olduğunu, ancak komşu 52 ada 56 parsel sayılı taşınmazda bağımsız bölüm maliki olan davalıların sınır duvarının taşınmazına müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.Bir kısım davalılar, çekişmeli bölümü kira sözleşmesi gereğince kullandıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, müdahale olgusunun keşfen belirlendiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; bilirkişilerce hazırlanan 20.11.2011 tarihli rapora ekli krokide "A" harfi ile gösterilen 505.58m2'lik kısmın 52 ada 100 parsel sayılı taşınmazın çapı kapsamında kalmasına rağmen komşu 52 ada 56 parsel sayılı taşınmaza dahil edilmek suretiyle site içi yol şeklinde davalılar tarafından kullanıldığı, yargılama sırasında bir kısım davalıların çekişmeli bölümün davacı vakıftan kiralanmak suretiyle site sakinlerince kullanıldığını savundukları, ancak buna ilişkin kira sözleşmesi ibraz edemedikleri anlaşılmaktadır.Ne var ki; temyiz aşamasında kira sözleşmesi ve ekleri davalı yüklenici firma tarafından dosyaya ibraz edilmiş, ayrıca davacının kira alacağını tahsil amacıyla ... İcra Müdürlüğü'nün 2009/14211 esas sayılı takip başlattığı bildirilmiştir.Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş öncelikle ... icra Müdürlüğünün 2009/14211 esas sayılı takip dosyası getirtilerek, dosyaya sunulan kira sözleşmesi ve ekleri de değerlendirilip, gerçekten davalılar ile davacı arasında kira ilişkisi bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulmasıdır. Kira ilişkisinin varlığı ve geçerli bulunduğunun saptanması halinde ise haksız işgalden söz edilemeyeceği açıktır.Hâl böyle olunca; davalıların kiracılık sıfatının bulunup bulunmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru olmadığı gibi, davalı ...'nin maliki olduğu 56 parseldeki 9 nolu bağımsız bölümünü yargılama sırasında 10.03.2014 tarihinde ...'e satış suretiyle devrettiği de gözetilerek 6100 sayılı HMK'nun 125. maddesi gereğince işlem yapılması gerekirken bu hususun gözetilmemeside isabetsizdir.Davalıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme kararının (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.