Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2920 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 1411 - Esas Yıl 2008
MAHKEMESİ : ALİAĞA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 18/04/2007NUMARASI : 2004/135-2007/151Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, kayden maliki oldukları 280 ada 1 parsel sayılı taşınmaza davalıların taşkın bina inşa etmek suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ile müdahale edilen bölümün tapu kaydına uygun hale getirilerek teslimine karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında yıkım isteğinde bulunmuşlardır. Davalılar, imar uygulaması sonucunda sınırların değiştiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, tecavüzün imar uygulaması ile oluştuğu ve bilirkişi raporunda belirlenen bedelin Mahkeme veznesine süresinde depo edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacılar vekili tarafından süresinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma istemi değerden reddedilerek, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 289 ada 1 parsel sayılı taşınmazda davacıların paydaş olduğu, davalılara ait binanın anılan parsele imar uygulaması sonucunda taşkın hale getirtiği anlaşılmaktadır.Mahkemece, ara kararı ile belirlenen hususların kararda gösterilen süre içerisinde davacılar tarafından yerine getirilmediği gerekçe yapılmak suretiyle davanın reddine karar verilmişse de, eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen belediyenin cevabi yazı içeriğine göre taşkınlık teşkil eden binanın yıkıldığı görülmektedir. Ancak, yıkımdan arta kalan hafriyat artıklarının taşınmaz üzerinde yer alması ve mevcudiyetini devam ettirmesi halinde elatma olgusunun devam ettiğinin kabulü zorunludur.Bu duruma göre, somut olayda yıkımına karar verilmesi gereken bir yapının bulunduğu söylenemez. Ancak, yukarıda değinildiği üzere bir elatma olgusunun mevcut olup olmadığı ya da devam edip etmediği açıklığa kavuşturulmuş değildir.Hal böyle olunca, anılan hususların keşfen saptanması elatma olgusunun olup olmadığı açıklığa kavuşturulmalı, elatmanın devam ettiğinin belirlenmesi halinde davanın kabulü karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.3.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.