MAHKEMESİ : GÖRELE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/06/2012NUMARASI : 2011/361-2012/272Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım, savunma yolu ile ileri sürülen temliken tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davacının dava konusu parselin tapu kaydında malik olmadığı, bu davayı sadece tapu maliklerinin açabileceği, davacının açılan bu davada taraf olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Davacı, babası adına kayıtlı olan 32 parsel sayılı taşınmaza davalının müdahalede bulunduğunu ileri sürerek el atmanın önlenmesine karar verilmesini istemiş;davalı ise, haksız işgalin sözkonusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, savunma yolu ile temliken tescil isteğinde bulunmuştur.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden;dosya içerinde bulunan kadastro tutanağının incelenmesinde 32 parsel sayılı taşınmazın H. Ş. adına tespit görüp, 27.07.1995 kesinleştiği ve sicil kaydının oluştuğu, dosya içerisine sunulan tapu senedi fotokopisinde ise çekişme konusu 32 sayılı parselde davacı ve dava dışı kişilerin paydaş olarak gözüktükleri anlaşılmaktadır.Ne var ki mahkemece; hükme elverişli biçimde araştırma ve inceleme yapılmaksızın, davacının dava konusu parselin tapu kaydında malik olmadığı, bu davayı sadece tapu maliklerinin açabileceği, davacının açılan bu davada taraf olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.O halde, mahkemece davacının dava konusu taşınmazda hak sahibi olup olmadığının araştırılması, hak sahibi olduğunun belirlenmesi durumunda ise; taraf delillerinin eksiksiz toplanması, toplanan ve toplanacak deliler doğrultusunda hükme yeterli bir araştırma ve soruşturma yapılması hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken,eksik soruşturma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.