MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 25/06/2013NUMARASI : 2012/418-2013/373Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, müstakilen ecrimisil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar Yargıtay 3. Hukuk Dairesi tarafından ecrimisil istenilen dönemde davalının taşınmazı fiilen kullandığını davacının kanıtlaması gerektiğinden bahisle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmak suretiyle belirtilen dönemde davalının taşınmazı fiilen kullanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 108 ada 6 parsel sayılı taşınmazın müstakilen Harameyn Vakfı adına kayıtlı olduğu, komşu 108 ada 7 parselin ise davalı ve kardeşine aitken bu kişilerin taşınmazı 17.03.2006 tarihinde Silva Mangu'ya, bu kişinin J. T..'ya, Jan Tokta'nın da taşınmazı Z. Ü.. isimli kişiye satarak devrettiği, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen 30.12.2008 tarihli belgede davalının, işgalinde bulundurduğu 108 ada 6 parseli boşalttığını belirterek taşınmazın teslim alınmasını istediği, bunun üzerine hazırlanan 20.01.2009 tarihli teknisyen raporunda 6 parselin bir kısmının zeminde bulunan ve halen Muratbey çiftliği adı altında şarküteri dükkanı, kalan kısmın ise binanın normal katlarının giriş merdiveni ve üst katlarda ise lipari restaurant olarak kullanıldığının, 108 ada 7 parselin Jan Tokta'ya ait olduğu, kendisi ile yapılan görüşmede taşınmazı 2006 yılı mart ayında satın aldığını ifade ettiğinin ve taşınmazın bu hali ile teslim alınamayacağının tespit edildiği anlaşılmaktadır.Bilindiği, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)Somut olayda, bozma kararına uyulduğu halde bozma gereklerinin yerine getirildiği söylenemez. Zira mahkemece, hükme yeterli bir araştırma ve inceleme yapılmamış, dosyaya ibraz edilen 30.12.2008 ve 20.01.2009 tarihli belgeler ile tarafların bu belgelere yönelik iddia ve savunmaları değerlendirilmemiştir.Bunun yanı sıra, mahkemece, dosyada bulunan 30.12.2008 tarihli belgenin, gerçeği yansıtıp yansıtmadığı irdelenmeden sonuca gidilmesi isabetsiz olduğu gibi dava konusu taşınmazın bir kısmının şarküteri dükkanı, kalan kısmın ise merdiven ve üst katlarda lipari restaurant olarak kullanıldığı belirtildiği halde mahkemece, ecrimisil talep edilen dönemde belirtilen yerlerin kim ya da kimler tarafından kullanıldığı araştırılmadan, davalının bu yeri kullanıp kullanmadığı, kullanmışsa ne kadarlık kısmını hangi sürede kullandığı belirlenmeden sonuca gidilmesi de isabetsizdir.Hal böyle olunca, yukarıda değinilen hususlar gözetilmek suretiyle hükme yeterli bir araştırma yapılması, mahallinde keşif yapılarak tanık ve bilirkişilerin taşınmaz başında dinlenmesi, tarafların gösterdiği ve gösterecekleri delillerin eksiksiz toplanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik soruşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Davacı tarafın temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.