Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2862 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 14632 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: İZMİR 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 17/06/2008NUMARASI: 2007/61-2008/221Taraflar arasında görülen davada;Davacı, miras bırakan annesi A..'nin mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla çekişme konusu .. ada .. parsel sayılı taşınmazını, ara malik M. aracılığıyla davalıların murisi olan oğlu E..'a temlik ettiğini, yapılan işlemlerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğinde bulunmuştur.Davalılar, miras bırakan A..'nin temliki işlemi mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla yapmadığını, taşınmazın murisleri E. tarafından üçüncü kişiden taksitle satın alındığını, ancak, kapora bedelini muris A..'nin ödemiş olması nedeniyle onun adına tescil edildiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.Mahkemece, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle tapu iptal ve tescil isteği yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden;davacının, miras bırakan annesi A..'nin, mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla çekişme konusu .. ada. parsel sayılı taşınmazını aramalik M.. aracılığıyla davalıların murisi olan oğlu E..'a temlik ettiğini, yapılan işlemlerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açtığı; davalıların ise, miras bırakan A.'nin, temliki işlemi mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla yapmadığını, taşınmazın murisleri E.. tarafından üçüncü kişiden taksitle satın alındığını, taksitlerin E.. tarafından ödendiğine ilişkin belgelerinin mevcut olduğunu, ancak kapora bedelini muris A..'nin ödemiş olması nedeniyle onun adına tescil edildiğini, üzerindeki evinde E.. tarafından yaptırıldığını, evin yapımı sırasında muris A..'nin birlikte oturdukları için sadece evin geçimine yardımcı olduğunu, tüm bunları gözeten muris A..'nin taşınmazın gerçek hak sahibi olan oğlu E..'a devredilmek üzere dava dışı M..'e temlik ettiğini, onunda E.'a devrettiğini savundukları görülmektedir.Mahkemece, çekişmeli taşınmazın, miras bırakan A..tarafından dava dışı M..'e, M..'inde davalıların muris E..'a satış yoluyla temlikinde para alış verişinin olmadığı benimsenmek suretiyle dava kabul edilmiş olup, tanık beyanlarıylada bu hususun doğrulandığı açıktır.Ne var ki, davalıların, taşınmazın üçüncü kişiden taksitle satın alındığı, taksit bedellerinin E..tarafından ödendiği, sonradan E..'a aktarılmak üzere muris adına tescil edildiği, nitekim taşınmaz üzerindeki binanında E.. tarafından yaptırıldığı yönündeki savunmaları inançlı işlem niteliğini taşımaktadır.O halde, davalıların bu savunması gözetildiğinde, taraflar arasındaki çekişmenin giderilmesi için, öncelikle inançlı işlem savunmasının çözüme kavuşturulması gerekeceği açıktır. Hemen belirtilmelidir ki; 5.2.1947 tarihli 20/6 sayılı İnançları Birleştirme kararı uyarınca, inançlı işleme dayalı iddianın, şekle bağlı olmayan yazılı delille kanıtlanması gerekeceği kuşkusuzdur.Böyle bir belgenin yokluğu sebebiyle inançlı işlem iddiası kanıtlanamıyorsa, yazılı delil başlangıcı sayılacak nitelikteki bir olgunun varlığı halinde buna itibar edilmesi gerekeceği tartışmasızdır.Nitekim, davalılar tarafından, murisi E.. tarafından, taşınmazın satın alındığı tarihte muris A..'nin bayii A.. A..'ya ödemeler yapıldığına ilişkin senetler ibraz edilmiştir.Oysa, Mahkemece, davalılar tarafından ibraz edilen yukarıda açıklanan belgeler üzerinde bir değerlendirme yapılmış değildir.Hal böyle olunca, davalılar tarafından ibraz edilen yukarıda sözü edilen belgeler üzerinde bir değerlendirme yapılması, hasıl olacak sonuca göre muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı istek yönünden bir karar verilmesi gerekirken, bu husus üzerinde durulmaksızın yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davalıların temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.3.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.