MAHKEMESİ : KIZILCAHAMAM ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/07/2007NUMARASI : 2004/288-2007/135Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, miras bırakanları M...'nın adına kayıtlı 1698 parsel sayılı taşınmazını ilk olarak dava dışı eşi E...ye satış suretiyle devrettiğini, E...'nin de H... İ...'.aktardığını, onunda murisin oğlu olan davalıya temlik ettiğini, işlemlerin muvazaalı ve mal kaçırma amacıyla yapıldığını ileri sürüp; pay oranında adlarına tescilini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuş; karşı davasında ise taşınmaza yaptığı masrafın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, işlemlerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle tapu iptal tescil davasının kabulüne, karşı davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı ve davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapuiptal tescil ve tazminat isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davacı, miras bırakan M...'nın adına kaytlı 1698 parsel sayılı taşınmazını ilk olarak dava dışı eşi E..satış suretiyle devrettiğini,E...'ninde İ.'e aktardığını, onun tarafından murisin oğlu davalıya temlik edildiğini, işlemlerin muvazaalı ve mirasçıdan mal kaçırma amacıyla yapıldığını ileri sürerek eldeki davayı açtığı görülmektedir.Yapılan araştırma ve inceleme sonunda dava konusu taşınmazın akit tarihindeki değeri ile gerçek satış değeri arasında aşırı bir oransızlık bulunduğu murisin eşi E..'nin akit tarihi itibarıyla alım gücünün olmadığı saptanmış olup, mahkemece bu işlemin muvazaalı olduğu ve mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla gerçekleştirildiği ayrıca davalı ve aynı aileden olan diğer ara malik H.. İ...inde işlemin muvazaalı olduğunu bilen konumunda bulundukları Türk Medeni Kanunun 1023.maddesinin koruyuculgundan yararlanamayacakları benimsenerek davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir,reddine.Davacıların temyiz itirazlarına gelince; yukarıda açıklandığı üzere davalı durumu bilen kişi konumunda olduğuna göre iyiniyet zilyet yararına tanınan Medeni Kanunun 994.maddesi kapsamında faydalı ve zorunlu giderlerden istifade edemeyeceği kuşkusuzdur.Oysa Türk Medeni Kanununun 995.maddesinde iyiniyetli olmayan zilyedin yaptığı giderlerden ancak hak sahibi için zorunlu olanların tazmin edilmesini isteyebilir düzenlemesine yer verilmiştirMahkemece bu konuda bir değerlendirme ve irdeleme yapılmış değildir.Hal böyle olunca; davalı (karşı davacı) nın taşınmazda yapmış olduğu zorunlu masrafların saptanarak bu giderlerin davacılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere, hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalı (karşı davacı)nın temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 6.3.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.