Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 284 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 13157 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: İZNİK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 23/09/2010NUMARASI: 2010/102-2010/320Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden malik olduğu 4 parsel sayılı taşınmazın 12 m2'lik bölümünün davalıya kiraya verildiğini, davalının kiralanan yer haricindeki bir kısım yere muhtesatlar yapmak ve tel örgü ile çevirmek suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; dava konusu 4 parsel sayılı taşınmazın davacı adına kayıtlı olduğu kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı olmayan davalının davacı taşınmazının bir bölümünü önceki malik ile yaptığı kira sözleşmesine dayanarak tasarruf ettiği anlaşılmaktadır. Nitekim bu husus davacının da kabulündedir. Ne var ki, mahkemece hükme yeterli bir araştırma yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Şöyle ki, davada Türk Medeni Kanununun 683.maddesi hükmüne dayalı elatmanın önlenmesi ve yıkım istendiğine ve davalının dava konusu taşınmazın bir bölümünü kira sözleşmesine dayalı olarak tasarruf ettiği, taraflarında kabulünde olduğu gözetildiğinde, uyuşmazlığın kira sözleşmesi kapsamındaki yerin belirlenerek, onun haricindeki davacı taşınmazına haksız eylem nitelikli elatma olgusu olup, olmadığının keşfen saptanmasından sonra çözümlenebileceği açıktır. Mahkemece, davalının bahçeyi kullanma hakkı bulunduğu, eklentilerinde kalıcı yapılar olmadığından sözedilerek bir hüküm kurulmuşsa da, dava konusu edilen yerlerin kira sözleşmesi kapsamında olup, olmadığı dosyadaki deliller ve bilirkişi raporlarından anlaşılamamaktadır.Öte yandan, muhtesatların geçici yapılar olmasıda haksız eylem nitelikli elatma olgusuna hukukilik kazandırmaz. Hal böyle olunca, mahallinde uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılarak, öncelikle taraflar arasında ihtilafsız olan ve kira sözleşmesi kapsamındaki yerin belirlenmesi, bu bölüm haricindeki davacı taşınmazını davalının tasarruf edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.