Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2820 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 399 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: GAZİANTEP 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 23/10/2007NUMARASI: 2007/78-2007/460Taraflar arasında görülen davada;Davacı vekili, kayden idareye ait iken 5283 Sayılı Yasanın 4.maddesi gereğince Hazineye devredilen 100 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün temlik dayanağı yasa hükümleri dışında kaldığını, devrinin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, altı katlı lojman binasının ve 18 dönümlük arazisinin infazı yapılarak tapusunun iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece " yerinde keşif yapılarak sağlık birimleri ve bölümleri ile davacı idareye bırakılması gereken yerlerin belirlenmesi, ifrazının mümkün olup olmadığının araştırılması, sonucuna göre karar verilmesi" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, taraf vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .....un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece hükmüne uyulan Daire bozma ilamında işaret edildiği şekilde inceleme, araştırma ve uygulama yapılmak suretiyle davanın kabul edilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Ancak, mahkemece bilirkişiden alınan raporda iki ayrı kroki ile alternatif olarak çözüm yolu önerilmiş ve mahkemece miktarı daha az olan bölüm ile ilgili kroki tercih edilerek davanın kabulü cihetine gidilmiştir.Oysa, davacı tarafından tercih edilen değil diğer krokide gösterilen 18 dönümlük yerin taraflarca düzenlenen 10.2.2005 tarihli tespit tutanağına uygun olduğu bildirilmiş ve tapusunun iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi istenilmiştir.Bunun yanında, anılan kısmın da 5283 Sayılı Yasa kapsamında bulunmadığı ve ifrazınında mümkün bulunduğu bilirkişi ek raporunda bildirildiğine göre, mahkemece hangi sebeple miktarı daha az olarak gösterilen bölüm bakımından davanın kabulü cihetine gidildiği açıklanmamıştır. Esasen ifrazın mümkün olup olmadığının 3194 Sayılı İmar Yasasının 15 ve 16.maddeleri uyarınca belediye encümeninden alınacak karar ile belirlenebileceği gözardı edilerek bilirkişinin beyanı ile yetinilmesi de isabetli değildir.Hal böyle olunca, tarafların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 6.3.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.