MAHKEMESİ: EREĞLİ(KONYA) 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 15/07/2010NUMARASI: 2006/158-2010/373Yanlar arasında birleştirilerek görülen elatmanın önlenmesi ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı ve bir kısım davalılar vekilleri tarafından yasal süre içerisinde duruşmalı temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, duruşma isteği değerden reddedilerek gereği görüşülüp düşünüldü; Dava ve birleşen dava, 3290 sayılı Yasa ile değişik 2981 sayılı Yasanın 10/b maddesi gereğince yapılan kadastro işlemi sırasında çapı dışında bırakılan alanın tapu kaydına istinaden adına tescili ve yol olarak kullanılan kısma el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, asıl davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 17.8.1973 tarihinde davacının miras bırakanı E.Y. adına tespit gören 2179 parsel sayılı taşınmazın E.'nın ölümü ile mirasçılarına intikal ettiği, ifraz ve taksim sonucu oluşan 3129 parsel sayılı taşınmazın 7.11.1986 tarihinde davacı adına tescil edildiği, daha sonra 29.1.2002 tarihinde 2981/3290 sayılı Yasanın 10/b maddesine g??re yapılan kadastro çalışması sırasında 193 ada 30 parsel olarak davacı adına tespit ve tescil edildiği; davacının, eski kadastral parselin kamulaştırmasız el atılan ve fiilen yola katılan kısmının yenileme çalışmaları sırasında yola ve boşluğa terk edilerek çapı kapsamından çıkarıldığını ileri sürerek eldeki tescil ve el atmanın önlenmesi istekli dava olarak açtığı anlaşılmaktadır.1- Hemen belirtilmelidir ki, bilirkişi raporunda tespit edildiği şekilde yol açılmak suretiyle kamulaştırmasız el atılan ve fiilen İvriz-Halkapınar yolu olarak kullanılan yolda kalan bölüm yönünden sınırları içinde bulunduğu Belediye ve Hazine ve ilgili kamu tüzel kişilerinin hasım gösterilmesi gerekeceğinde kuşku yoktur. O halde, bu tüzel kişiliklere karşı açılan asıl davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Davacının asıl dava ile ilgili temyiz itirazları yerindedir.2- Tarafların birleşen dava ile ilgili temyiz itirazlarına gelince; bilirkişi rapor ve krokisinde, 10/b maddesine göre yapılan kadastro çalışması sırasında davacının zeminde kullandığı ve önceki tapusu kapsamında kalıp da davacıya ait 193 ada 30 parsel dışında bırakılan B harfi ile gösterilen 205 m2'lik yerle ilgili davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. 3- Bilirkişi rapor ve krokisinde, ilk tesis kadastrosuna göre davacının parselinin içinde kalması gereken ve yol açılmak suretiyle kamulaştırmasız el atıldığı tespit edilen A harfi ile gösterilen 252.80 m2'lik kısmın eski 3129 parsel kapsamında kaldığı saptanmış ise de, halen İvriz - Halkapınar karayolu olarak kullandığı belirlendiğinden, mülkiyetin davacıya ait olduğunun tespitine karar vermekle yetinilmesi gerekeceği kuşkusuzdur.4- Öte yandan, bilirkiş raporunda B harfiyle gösterilen yerin güneyinde kalan 22 no'lu parsele bitişik olarak gözüken üçgen şeklindeki kısmın 3129 parsel sayılı taşınmaz kapsamında olduğu izlenimi edinilmekte ise de, bu konunun bilirkişi raporunda tam olarak açıklığa kavuşturulduğu söylenemez. Bu kısımla ilgili ek rapor alınması ve davacının taşınmazı kapsamında kaldığının saptanması halinde bu bölümün de kabul kapsamına alınması gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması da isabetsizdir.Tarafların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.