Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 281 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 11477 - Esas Yıl 2008
MAHKEMESİ: ERDEK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ: 08/07/2008NUMARASI: 2007/66-2008/143Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, kök murisleri H. S.kızı Z.'ya iskanen verilen arazi kaydında iskan esas kayıt defterinde H. S. kızı Z. aile reisi olarak gösterildiği halde tevzi defterinde M. H. Ş. E.'nin aile reisi olarak düzenlendiğini, Özel İskan Komisyonun 1.12.1989 tarihli kararı uyarınca idarece yolsuz tescilin iptal edilerek tevzi defterinin iskan defterindeki kayıt gibi düzeltilmesine karar verildiğini, daha önce kendi payları için açtıkları davada miras paylarının hatalı düzenlendiğini ileri sürüp bu defa anneleri H.A.'a muris H.S.kızı Z.dan intikal eden onun ölümü ile de kendilerine kalan 46 ada 30 parseldeki pay bakımından tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.Davalı, olayda kesin hüküm bulunduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, daha önce aynı olaya ilişkin verilen kararın bu davada kesin hüküm teşkil ettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .raporu okundu, düş??ncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden,1771 Sayılı Yasa uyarınca davalının murisi M. H.Ş. E. adına iskanen oluşan tapu kaydının daha sonra intikal, rızai taksim ve ifraz sonucu tapunun 3.4.1974 tarih, 12 sıra numarasında H.Ş.kızı F. A.e kayden geçtiği, bu kaydın revizyonu suretiyle 46 ada 11 parsel numarası altında yapılan kadastro tespitinin 1976 yılında kesinleştiği ve taşınmazın intikalen davalı üzerine tescilinden sonra dava dışı 10 nolu parselle tevhidi ile 46 ada 30 parsel sayısını aldığı anlaşılmaktadır. Davacılar, ortak muris H.S.kızı Z.'nın ( H.Ş.'in kayınvalidesi, davacıların babaannesi) aile reisi sıfatı ile iskan hakkı sahibi olduğunu, iskan esas defterinde yazılı bulunmasına karşın tevzi defterinde görünmediğini, ancak 1.12.1989 tarihli özel iskan komisyonu kararı ile iskan esas defterindeki kayıtların geçerli olduğu belirlenerek tevzi defterinin buna göre düzeltilmesine karar verildiğini öne sürerek tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır.Davacıların kardeşi Z. A. tarafından aynı gerekçelerle açılan E.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/392 esas-2002/219 karar sayılı dosyasında Z. A.'ın mirasbırakandan gelen payı bakımından davanın kabulüne dair verilen karar dereceattan geçerek kesinleşmiş, yargılama sırasında Z.A.ın ölümü nedeniyle o davayı da Z.A. mirasçıları olan eldeki dosyanın davacıları Y. A.ve Ü.A.takip etmişlerdir.Yine davacılar Ü.ve Y.tarafından kendi miras paylarına yönelik olarak açılan E. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/178 esas-2005/ 132 karar sayılı dosyasın da davacıların mirasbırakanları H.S.kızı Z.'dan kendilerine intikal etmesi gereken pay bakımından davanın kabulüne karar verilerek ve yine dereceattan geçerek kesinleştiği görülmektedir.E., davada ise davacılar, kök murisleri H. S.kızı Z.dan kendi anneleri H. A.'a intikal eden ve onun ölümü ile de mirasçılarına kalan pay bakımından istek de bulunmuşlardır.Yukarıda değinilen olgular karşısında eldeki davada davacıların annesi H. A.'dan gelen pay istenilmiş olup, daha önce kesinleşen dosyalarda bu payın dava konusu edilmediği sabittir.Hemen belirtilmelidir ki kesin hükmün HUMK.'nun 237. maddesi hükmü gereğince varlığının kabul edilebilmesi için konu sebep ve taraf birliğinin bulunması zorunludur.Somut olaya, bu işleyiş çerçevesinde bakıldığında; eldeki davaya konu edilen payın önceki davalarda ileri sürülmediği gözetildiğinde kesin hükmün varlığından sözedilemez.O halde, yanılgılı değerlendirme ile kesin hükmün varlığı benimsenmek suretiyle davanın reddedilmiş olması doğru değildir.Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK'nun 428. Maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.1.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.