Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2806 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 739 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ : BOLU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/12/2007NUMARASI : 2007/57-2007/369Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, miras bırakanları Z. B.'ın maliki olduğu 820 parsel sayılı taşınmazın mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla davalı oğlu tarafından bakılacağı vaadiyle kandırılarak, satış suretiyle muvazaalı temlikin sağlandığını ileri sürerek tapunun iptali isteğinde bulunmuşlardır.Davalı, iddiaların yersiz olduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, temliki işlemin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tapunun iptali ve miras bırakan adına tesciline karar verilmiştir.Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARARDava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali isteğine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Hemen belirtmek gerekir ki; tapuya kayıtlı taşınmaz ile ilgili açılan bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi için başlı başına bir sebep teşkil etmez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkân tanımak ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlanmaktan ibarettir. Değişik anlatımla sadece iptal davasının kabulüne ve tapunun iptaline karar verilmesi, tapulu bir taşınmazın sicil dışı (kayıtsız) kalması sonucunu doğurur ki, böyle bir uygulama, devletin bütün taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarını belirleyerek sicile bağlama yolunda benimsediği-dolu pafta sistemi –genel ilke ile bağdaşmaz. Ne var ki, davacı iptal değil, sadece tescil isteğinde bulunmuş ise Yargıtay’ın yerleşmiş ve kurallaşmış uygulamalarına göre, tescil isteği tapu sicilinde mevcut eski kaydın iptali isteğini de kapsadığı gözetilerek davacının ayrıca tapu kaydının iptalini de dava etmesine gerek yoktur. (YHGK 11.11.1983 Tarih, 981/8–80 Esas, 983/1162 Sayılı Kararı.)Hal böyle olunca, davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkân tanınması ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlanması gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru olmadığı gibi kabule görede, ölü kişi adına tescile hükmedilmesi ve tüm mirasçıların iştiraki sağlanmadan terekeye iade yönünde karar verilmesi de yerinde değildir.Davalının temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 5.3.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.