MAHKEMESİ: KARTAL 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 06/11/2008NUMARASI: 2006/616-2008/379Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki olduğu 2503 ada 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazlarına davalıların bir kısım muhtesatlar inşa ederek hurdacılık yaptıklarını ileri sürerek elatmanın önlenmesi,yıkım ve ecrimisil isteklerinde bulunmuştur.Davalı C., taşınmazda kiracı olduğunu, haksı işgalci olmadığını savunmuş, diğer davalı davaya karşı beyanda bulunmamıştır.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . ...raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR-Dava çaplı taşınmazlara elatmanın önlenmesi,yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içerisinden toplanan delillerden dava konusu 2503 ada 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazların kayden davacıya ait olduğu, davalıların tespit raporuna göre anılan taşınmazlara bir kısım geçici yapılar inşa ederek hurdacılık yapmak suretiyle haksız olarak elattıkları, bilahare dava esnasında taşınmazlara müdahalelerine son verdikleri anlaşılmaktadır.Davalılardan C.. taşınmazı dava dışı A..’dan kiraladığını savunarak davanın reddini savunmuştur.Hemen belirtilmelidir ki, dava konusu taşınmazlarda kayda dayalı bir hakkı bulunmayan ve komşu parsel maliki olduğu anlaşılan A..ile davalı arasında yapıldığı savunulan kira sözleşmesinin davacıyı bağlamayacağı, davacıya karşı ileri sürülemeyeceği kuşkusuzdur.Davanın devamı esnasında davalıların işgallerine son verdikleri mahallinde yapılan uygulama sonucu düzenlenen bilirkişi raporları ile saptandığına göre davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmiş olması doğru değildir.Hemen belirtilmelidirki davanın reddi ile karar verilmesine yer olmadığı şeklinde kurulacak hükümlerin hukuki sonuçları itibarıyla farklılık arzedeceği tartışmasızdır.Öte yandan, davalıların tespit tarihi olan 11.4.2006 da taşınmazlara haksız olarak işgal ettikleri belirlenmiştir.Eldeki dava ise 1.12.2006 tarihinde açılmıştır. Bu durumda davalıların işgallerine son verdikleri tarihin saptanarak belirlenecek ecrimisilin de hüküm altına alınması gerekirken ecrimisil isteğinin reddi de doğru değildir.Hal böyle olunca, davacının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428. md. gereğince BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 5.3.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.