Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2780 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1294 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 22/02/2012NUMARASI : 2010/532-2012/82Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimsil isteklerine ilişkin olup, Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacının paydaş olduğu çekişme konusu 776 sayılı kadastral parselde, davalının aynı ve şahsi bir hakkının bulunmadığı, Yıldırım Belediyesi tarafından 776 sayılı kadastral parselin bulunduğu alanda 3194 sayılı yasanın 18. maddesi uyarınca yapılan imar uygulaması neticesinde oluşan 1483 ada 1 ve 1485 ada 1 sayılı imar parsellerinde davacının paydaş kılındığı, davalının ise üçüncü kişiden pay satın almak suretiyle davacı ile birlikte anılan imar parsellerinde paydaş haline geldiği, 1485 ada 1 sayılı imar parseline yönelik imar işleminin Bursa 1. İdare Mahkemesinin 2005/653 esas, 2005/ 1281 karar sayılı kararıyla iptal edildiği anlaşılmaktadır.Davacı, davalının bina yapmak suretiyle taşınmazına müdahale ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmış; davalı ise, taşınmazda paydaş olduğunu, payına karşılık yer kullandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Yukarıda değinildiği üzere; idari yargı yerinde imar işlemin iptali nedeniyle, çekişmeli 1485 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin imar uygulaması sonucu oluşan sicil kaydı yolsuz tescil durumuna düşmüş, diğer bir deyişle, sicilin dayanağı kalmamıştır. Ne var ki, dayanağı kalmadığı halde, sicilin hukuki varlığını koruduğu açıktır.Bilindiği üzere, imar uygulamalarının dayanağını teşkil eden idari işlemlerin idari yargı yerince iptal edilmeleri durumunda, hak sahiplerine, kadastral parsellerin ihyası suretiyle kaydın eski hale döndürülmesini isteme olanağı doğar.O halde, davada yıkım isteğide bulunduğundan, muhtesatın yıkımı halinde telafisi imkansız zararın doğacağı gözetilerek, davacıya, kadastral parselin ihyası yönünde dava açması için önel verilmesi, açıldığı takdirde, eldeki dava ile birleştirilmesi, ondan sonra iddia ve savunma doğrultusunda tarafların tüm delillerinin toplanması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.