MAHKEMESİ : HATAY 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 30/04/2013NUMARASI : 2005/71-2013/157Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 24.02.2015 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ........... ile temyiz edilen Hazine vekili Avukat ............... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi .............. tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:-KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştirDavacı, 363 (ifrazen 800) parsel sayılı taşınmazın 20.000 m2.lik kısmının Jandarma Genel Komutanlığı lehine Hatay İl İdare Kurulunun 22.05.1973 tarihli, 558 sayılı kararı ile kamulaştırıldığını, ardından Hazine adına tescili için Hatay 1. Asliye Hukuk Mahkemesine açılan davanın 14.04.1975 tarihli, 1975/477 Esas, 1975/474 Karar sayılı karar ile kabulüne karar verildiğini, kararın taraflara tebliğe çıkartılmadan sehven tapu müdürlüğüne infaz için gönderilmesi üzerine beyanlar hanesine 15.04.1975 tarihinde, “6830 sayılı yasanın 16. maddesi gereğince istimlak kararı var” açıklaması yazılmak suretiyle yanlış şekilde infazının yapıldığını, hükmün tebliğe çıkarılmasına yönelik mahkemeden taleplerinin de dosyanın tespit dosyası olup Arşiv Yönetmeliği hükümleri gereğince 14 yıllık saklama süresi dolmakla Seka’ ya gönderildiğinin anlaşılması üzerine dosyanın yenilenmesini talep ettiklerini, kamulaştırma şerhine rağmen 14.05.1999 tarihli vasiyetname doğrultusunda taşınmazın davalı adına intikalinin yolsuz olduğunu, kamulaştırma ile mülkiyetin idareye geçtiğinden davalının iktisabının geçersiz bulunduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacı tarafın dayandığı ilamın mülkiyetin devrini gerektirecek nitelikte olmayıp, zaman aşımı süresinde infazının da yapılmadığını, talebin aşılarak Hazine adına tescil kararı verilemeyeceğini, taşınmazın adına tescilinin usulüne uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacının çekişme konusu taşınmazın mülkiyetini tescilden önce kamulaştırma ile iktisap ettiği, davalı adına yapılan tescilin yolsuz olduğu, kamu malı niteliğindeki yer için iyi niyet savunmasının dinlenemeyeceği, muris ......... ..................’in evlatlığı ve mirasçısı olan davalının da tescilin yolsuz olduğunu bilebilecek konumda bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 363 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan İclal Bereket adına taksim suretiyle 05.08.1963 tarihinde tescil edildiği, daha sonra ifrazen 20.000.m2.lik kısmın 800 sayılı parsel olarak yine muris adına 13.11.1975 tarihinde tescil edilmiş iken muris ............ ....................’in 14.05.1995 tarihli vasiyetnamesinin Hatay 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 31.07.2002 tarihli, 2002/329 Esas, 2002/394 Karar sayılı ilamı ile tenfizine karar verildiği, anılan kararın temyiz edilmeden 15.08.2002 tarihinde kesinleştiği, söz konusu vasiyetnameye istinaden 800 sayılı parselin davalı F.. K.. adına 27.09.2002 tarihinde tescil edildiği anlaşılmaktadır.Öte yandan; Hatay Valiliği İl İdare Kurulu'nun 22.05.1973 tarihli, 558 sayılı kararı ile, 23. Bağımsız Jandarma Er Eğitim Taburunun Kışla ve Eğitim tesislerinin yapılması için 363 parsel sayılı taşınmazın 20.000.m2.lik kısmının Devlet lehine 6830 sayılı yasanın 5. maddesi (D) fıkrası gereğince amme menfaatinin mevcudiyetine karar verildiği, 22.05.1973 tarihinde kararın Hatay Valiliğince tasdik edildiği ve 08.06.1973 tarihinde ilan yapılarak taşınmazın kamulaştırıldığı, daha sonra İ.. B..nca 28.03.1975 tarihinde açılan dava ile Hatay 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 14.04.1975 tarihli, 1975/477 Esas, 1975/474 Karar sayılı kararı ile, dava konusu 363 parselin 20.000 m2.lik kısmının istimlak edilip bedelin Ziraat Bankasına yatırıldığı, davalı ............ .........’in tezyidi bedel davası açığı, İstimlak Kanunu'nun 16. maddesi gereğince gerekli tespitin yapılarak siciline şerh ve tescil olunması talebi üzerine mahkemece, taşınmazın istimlak edilip, bedelin yatırıldığı, davalının açtığı davanın sonuçlandığı, ancak kesinleşmediği, istimlak edilen sahada 16. maddeye göre yapılan tespitle ağaç, bina vs. bulunmadığı hususunun İstimlak Kanunu'nun 16. maddesi gereğince siciline şerh ve tescil olunmasına, bu hususta tapuya resen müzekkere yazılmasına karar verildiği, kararın tebliğe çıkarılmadığı görülmektedir.Dosya kapsamı ile, Hatay 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.04.1975 tarihli, 1975/477 Esas, 1975/474 Karar sayılı kararının tebliğe çıkartılmadığı halde, tapuya infaz için gönderilerek dava konusu 363 parselin tapu kaydının beyanlar hanesine, 15.04.1975 tarihinde “6830 sayılı yasanın 16. maddesi gereğince istimlak kararı var” şerhinin yazıldığı, aynı şerhin ifraz parseli olan 800 sayılı parsele de taşındığı, ayrıca, 363 parsel sayılı taşınmazın 10.03.1975 tarihinde Bakanlar Kurulu Kararı ile, “tarım dışı amaçla kullanılmak üzere İ.. B.. Jandarma Genel Komutanlığına tahsis edildiği ve yine tapu kaydının beyanlar hanesine 24.03.1975 tarihinde , “ 6830 sayılı yasanın 5. maddesi uyarınca Bakanlar Kurulu Kararıyla kamulaştırılmıştır” şerhinin konulduğu açıktır.Diğer taraftan, Hatay 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.04.1975 tarihli, 1975/477 Esas, 1975/474 Karar sayılı kararının tebliğe çıkartılması bakımından davacı tarafın mahkemeye müracaat ettiği, 12.04.2005 tarihinde dosyanın bulunmadığının tutanağa bağlandığı, hangi tarihte kaybolduğunun belirlenemediği, davacı İ.. B..'nın eldeki davayı açmakla birlikte bir yandan da 17.03.2005 tarihinde dosyanın yenilenmesi talebinde bulunduğu, Adalet Bakanlığınca yenileme talebinin kabul edildiği, yenilemeye dair kararın tarafların temyizi üzerine 18. Hukuk Dairesi'nin 20.10.2011 tarihli, 2011/5614 Esas, 2011/110583 Karar sayılı ilamı ile “somut olayda mahkeme kararının hüküm sonucu kısmında dava konusu 363 parsel sayılı taşınmazın 6830 sayılı yasanın 16. maddesi gereğince şerh ve tesciline denilmekle yetinilmiş, ancak taşınmazın kimin adına tescil edileceği açıkça yazılmamış, böylece infazda şüphe ve duraksamaya yer verecek biçimde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş ise de, bu eksikliğin giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın hüküm fıkrasının 5. ve 6. satırındaki “şerh ve” sözcüklerinden sonra gelmek üzere “dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına” sözcükleri eklenmek suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verildiği, anılan kararın 13.03.2012 tarihinde kesinleştiği sabittir.O hâlde, dava konusu taşınmazın kamulaştırma işlemi sonucunda Hatay 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 14.04.1975 tarihli, 1975/477 Esas, 1975/474 Karar sayılı kararına dair dava dosyasının yenilenmesi suretiyle Hazine adına tescilinin sağlandığı, anılan kararın derecattan geçmek suretiyle kesinleştiği, bu durumda eldeki davanın konusuz kaldığı açıktır. Hâl böyle olunca; davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi aracılığıyla) 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.100.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, 24.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.