Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2776 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 17264 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/05/2011NUMARASI : 2008/665-2011/356Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tecsil davası sonunda, yerel mahkemece Seyhan Belediyesi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden ise davanın esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davacı Hazine vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 11.05.2012 Cuma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat H. S. geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilenler vekili Avukatlar ve davalı asiller gelmediler, yokluklarından duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, imar işleminin iptali nedeniyle kök parselin ihyası suretiyle Hazine adına tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece, Seyhan Belediyesi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden davanın esastan reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın öncesinde tescil harici taşlık alandan ihdasen Hazine adına tescil edildiği ve Seyhan Belediyesince başka bir çok parselle birlikte 37 nolu imar düzenlemesine tabi tutulduğu, daha sonra aynı bölgede Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından imar düzenlemesi yapıldığı, her iki imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilerek, idari yargı kararlarının kesinleştiği, dava konusu yerin yargılama sırasında yeni kurulan Çukurova Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan Belediyenin de davaya dâhil edildiği görülmektedir.Dava konusu yerin, yargılama sırasında yeni kurulan Çukurova Belediye sınırları içerisine dahil edildiği ve bu nedenle davalı Seyhan Belediyesi'nin taraf sıfatının kalmadığı gözetilerek Seyhan Belediyesi yönünden yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Ancak, sicil kaydının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kaydın dayanıksız hale geldiği ve sicilin yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmiş olup, ihdasen Hazine adına oluşan dava konusu parsel kapsamında kalan yer yönünden eski hale ihya isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca; imar işlemlerinin idari yargı yerinde görülüp kesinleşen davalar ile iptal edildiği ve sicilin dayanağı kalmadığı gözetilerek eski hale ihya isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, mahallinde yapılan uygulama neticesinde teknik bilirkişiden alınan rapor ekindeki kroki de infaza elverişli olmadığı halde bu eksikliğin giderilmemiş olmasıda doğru değildir. Kabule göre de; taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğundan hüküm altına alınması gerekli avukatlık ücretinin maktu olması gerektiğinin düşünülmemesi de isabetsizdir. Davacı Hazine vekilinin belirtilen nedenlerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.12.2011 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 900.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenlerden alınmasına, 27.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.