Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2747 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 1373 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ : KADIKÖY 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 02/11/2006NUMARASI : 2006/115-313Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki bulunduğu ...ve ...parsel sayılı taşınmazların ..m2 lik kısmının davalı tarafından yol ve otopark olarak kullanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve 807.00.-YTL ecrimisile karar verilmesini istemiştir.Davalı, kullandıkları taşınmazda kiracı olarak kaldıklarını, kendilerine ait ayrı otopark bulunduğunu, dava konusu taşınmazı kullanmadıklarını belirtip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacının iddialarını kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi -KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu..ve ..parsel sayılı taşınmazların davacı adına kayıtlı olduğu, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ne varki mahkemece sadece tanık beyanlarına itibar edilmiş, yerinde keşif yapılarak davacı taşınmazlarına bir müdahale olup olmadığı saptanmamıştır.Bilindiği üzere; çaplı taşınmaza elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle çap kaydının yada kayıtlarının getirtilerek tarafların tüm delilleri toplanılmalı, dosya keşife hazırhale geldikten sonra yapılacak uygulamada çekişmeli yer ile yanların ellerinde bulunan kısımların sınırları tarafların ortak beyanlarına göre açıklığa kavuşturulmalı, gerektiğinde bu yön taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanmalıdır. Daha sonra belirlenen bu durum gözönünde tutularak hazır bulundurulan kadastro fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilere kadastro sırasında konan nirengi noktalarından, bunlar yoksa hem paftada hem arazide mevcut sabit noktalardan yararlanılarak takometrik aletlerle kadastral yöntemlere uygun biçimde ölçüm yaptırılmalı; bilirkişilerden uygulamayı yansıtan, infazı sağlamaya yeterli ve özellikle davacı tarafın taşınmazına bir tecavüzün bulunup bulunmadığını varsa miktarını açıkca gösteren kroki ve rapor alınmalıdır. Somut olaya gelince: mahkemece yukarıda değinilen ilkeleri kapsar şekilde ve hükme elverişli olacak nitelikte bir araştırma yapılmış değildir.Hal böyle olunca, yerinde keşif yapılarak çekişmeli taşınmazların davalı tarafından kullanılıp kullanılmadığı duraksamaya yer verilmeyecek şekilde saptanılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.3.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.