Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2733 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 1968 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : KESTEL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/04/2007NUMARASI : 2004/52-2007/55Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanın 4139 ve 4141 parsel sayılı taşınmazlarını satış suretiyle davalı gelininine temlik ettiğini, ancak yapılan işlemin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürüp, tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuşlardır.Davalı, davaya yanıt dilekçesi sunmamıştır.Mahkemece, muvazaa olgusu sabit görülerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 15.7.2008 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat .. geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vs. vekili avukatlar gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:“Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillere göre, miras bırakanın kayden maliki olduğu çekişme konusu 4139 ve 4141 parsel sayılı taşınmazlarını 17.01.2001 tarihinde ve satış suretiyle davalı gelinine temlik ettiği, bilahare taşınmazların yenileme işlemine tabi tutularak sırasıyla 139 ada 17 ve 160 ada 6 sayılı parsellerin oluştuğu, mahkemece anılan temlikin terekeden mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek ve benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Ancak, dava konusu taşınmazların 2859 Sayılı Yasa uyarınca yenilemeye tabi tutulduğu ve yeni ada-parsel numaraları aldığı gözetilerek, davacıların haklarının yenileme parsellerine yansıtılması ve yenileme parselleri üzerinden hüküm kurulması gerekirken, doğru sicil oluşturma ilkesine aykırı olacak biçimde eski kayıtlar üzerinden karar verilmiş olması doğru değildir.Davalının değinilen yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile, hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,13.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 500.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,11.3.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.