Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, daha önce 2001/884 esas sayılı dava dosyasıyla vakıf şerhinin terkini isteğiyle açtıkları dava sonunda, 40 parsel sayılı taşınmazdaki 7-8-9-10 nolu bağımsız bölümler hakkında davalarının kabul edildiği halde, 4 nolu bağımsız bölüm hakkında hüküm kurulmadığını ileri sürerek, tavzihen bu bölümden de vakıf şerhinin silinmesini istemişlerdir. Davalı, bir diyeceğinin olmadığını belirtmiştir. Mahkemece, 4 nolu bağımsız bölümün zühul eseri ilama dahil edilmediği gerekçesiyle, tavzihen vakıf şerhinin iptaline karar verilmiştir. Tavzih kararı, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi'nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, HUMK.'nun 455 ve takip eden maddelerine dayalı tavzih isteğine ilişkindir. Anılan yasa hükümleri gereğince, düzeltme yapılabilmesi, mahkemece kurulacak hükmün çelişkili fıkraları içermesi, açıklık taşımaması ve kuşkulu bulunması halleriyle sınırlıdır. Tavzih yoluyla hükmün değiştirilmesi ve hükme yeni bir unsur ilave edilmesi mümkün değildir. Eldeki davada, kesinleşen hükümde hükme ilave edilmesi istenilen parsele ilişkin hüküm kurulmuş değildir. Bu bakımdan düzeltme yoluyla sözü edilen parselin hüküm kapsamına alınması doğru görülemez. İsteğin reddi gerekir. Bu sebeple davalı Vakıflar idaresinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün HUMK.'nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.3.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.