MAHKEMESİ: BAĞCILAR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 18/10//2006NUMARASI: 2005/88-449Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki olduğu. ada . nolu parseldeki .. kat ..nolu dairesini ihtarname tebliğine rağmen davalının işgal ettiğini ileri sürerek,elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur.Davalı, çekişmeli taşınmazı paydaş ve ..nolu dairenin maliki olan dava dışı B...dan kiraladığını,kiracı sıfatıyla kullanımı nedeniyle fuzuli işgalden sözedilemeyeceğini belirtip,davanın reddini savunmuştur.Mahkemece,davacının davalının dayandığı kira akdinde çekişmeli yeri kiralayan dava dışı B..B...aleyhine dava açması,bu dosya ile birleştirilmesi ve birlikte değerlendirilme yapılması gerektiğinden bu yönde verilen kesin süreye riayet etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimiraporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, .. nolu parseldeki .. kat .nolu meskene elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.Davalı, çekişmeli taşınmazı 18.6.2004 başlangıç tarihli sözleşme ile B..B..'tan kiraladığını,kiracı sıfatı ile bu yeri kullandığını savunmuştur.Mahkemece,davacının kesin süre gereğini yerine getirmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalının temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.Davacının temyizine gelince; dava konusbb parsel sayılı,arsa nitelikli taşınmazın davacı ve dava dışı kişiler adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu,üzerinde bodrum+ zemin+ 3 normal kat ve çekme katlı bina bulunduğu,kat mülkiyeti ya da kat irtifakı kurulmadığı kayden sabittir.Her ne kadar davalı,çekişmeli taşınmazı dava dışı paydaş B.. B...tan kiraladığını savunmuş ise de;Bilindiği üzere; Medeni Kanunun 691. maddesi paylı mülkiyette mühim olan idari tassarufların hüküm ifade edebilmesini; pay ve paydaş çoğunluğu ile gerçekleştirilmiş olması koşuluna bağlanmıştır. 6.5.1955 tarih 12/18 Sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının ilk bendinde ifade edildiği üzere, paylı mülkün kiraya verilmesi önemli idari tasarruflardandır. Değinilen yasal düzenleme ve yargısal uygulamaya göre pay ve paydaş çoğunluğuna dayanmayan kira sözleşmelerine geçerlilik tanımak olanağı yoktur. Kira sözleşmesinde yer almayan paydaş yada paydaşların Borçlar Kanununun 248. maddesinde yazılı olan ve kiranın esaslı unsurunu teşkil eden bedelden paylarına düşen miktarı sonradan aldıklarının anlaşılması durumunda anılan kanunun 38. maddesi uyarınca sözleşmeye icazetin gerçekleşebileceği kuşkusuzdur.Ancak,bu tür bir icazetin varlığına ilişkin bir bilgi dosyada bulunmamaktadır.Öte yandan, bir hakkın kesin süre nedeniyle ortadan kalkması için kararın yasaya uygun olması gerekir.Aksi halde kesin süreye uymama hukuki sonuç doğurmaz.Somut olayda,mahkemece davalı tarafından ibraz edilen kira sözleşmesindeki kiralayan B..B...ın imzasına itiraz edilmediği, B...un savunması alınmadan sonuca gidilmesinin mümkün olmadığı,B...B...'ın savunma yapabilmesi için B...hakkında dava açmak üzere davacıya kesin süre verildiği ve karar gereği yerine getirilip dava açılmadığı gerekçesiyle davanın reddedildiği anlaşılmaktadır.Yukarıda vurgulandığı üzere,davalının tutunduğu kira sözleşmesi geçersiz olduğundan davalıya kiraya veren B.un davada yer almasının sonuca bir etkisi olmayacaktır.O halde,H.U.M.K.'nun 163. maddesi uyarınca verilen kesin sürenin yasaya uygun olduğundan söz edilemez.Hal böyle olunca,davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddedilmesi doğru değildir.Davacının temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü H.U.M.K.'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,15.3.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.