Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2678 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 13172 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: ÇEŞME ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 31/05/2005NUMARASI: 2003/72-155Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki bulunduğu ..parsel sayılı taşınmazını, davalıların haklı ve geçerli bir neden olmaksızın işgal ettiklerini ileri sürüp, elatmanın önlenmesine ve davalıların taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini istemiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuş; karşı davasında ise, iyiniyetli olduklarını, taşınmaza faydalı ve zaruri masraf yaptıklarını belirtip, bu tutarın davacı (karşı davalı)dan tahsilini istemişlerdir.Mahkemece, davacı tarafından açılan davanın atiye bırakılması nedeniyle hüküm kurulmasına yer olmadığına; karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.Karar, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Asıl dava, çaplı yere elatmanın önlenmesi; karşı dava ise alacak isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın atiye bırakılması nedeniyle hüküm kurulmasına yer olmadığına; karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; davacının kayden maliki bulunduğu ..parsel sayılı taşınmaza davalıların haksız olarak müdahale ettiklerini ileri sürerek eldeki davayı açtığı, davalı (karşı davacı)nın dava konusu .. parsel sayılı taşınmazda bazı iyileştirmeler yaptığını, bu iyileştirmelerin yapı değerlerini arttırdığını, bunun sonucu olarak, iyiniyetle yapmış olduğu masrafların tahsiline karar verilmesini istediği, mahkemece davacının davasını atiye bırakması nedeniyle hüküm kurulmasına yer olmadığı, davalı (karşı davacı)nın davasının ise bu isteklerin ancak önceki kayıt malikine karşı ileri sürülebileceği gerekçe gösterilmek suretiyle reddedildiği görülmektedir.Mahkemece, davalı (karşı davacı)nın davasının belirtilen gerekçelerle reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı, karşı davacının açtığı dava ile ilgili temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Diğer taraftan, elatmanın önlenmesi ile ilgili karar taraflarca temyiz edilmiş olup, dosya kapsamına göre, davacının yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddine, davalı temyizine gelince;Davacı A..D.. vekili 9.7.2003 tarihli dilekçesi ile diğer tüm hakları saklı kalmak üzere davadan vazgeçtiklerini bildirmiştir. Her nekadar daha sonra verilen 26.9.2003 havale tarihli dilekçe ile karşı tarafın açtığı dava nedeni ile vazgeçmeden rücu edilmişse de bu rücu, vazgeçme yapıldığı tarihten itibaren kesin hükmün sonuçlarını doğuracağından, karşı tarafın onayına da bağlı olmadığından geçerli değildir. Her nekadar şarta bağlı vazgeçme geçerli değilse de, davacının vazgeçme dilekçesindeki beyanların şart olarak kabulü de mümkün değildir, çünkü davacı dava dilekçesinde diğer hakları saklı kalmak üzere fuzuli işgalden dolayı elatmanın önlenmesini istemiş, aynı beyanı vazgeçme dilekçesinde de tekrarlamıştır. Bu durumda geçerli bir vazgeçme mevcut olup, vazgeçme nedeniyle elatmanın önlenmesi davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde davanın atiye bırakılması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına biçiminde hüküm kurulması doğru değildir. Davalının bu yöne ilişkin temyiz talebinin kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.3.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.