Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 266 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15855 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 27/05/2014NUMARASI : 2013/142-2014/293Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .....'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR-Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden; dava konusu 369 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tarafların mirasbırakanı ile dava dışı kişi adlarına paylı mülkiyet üzere, 15974 ada 3 parsel sayılı taşınmazda yer alan 15 ve 16 numaralı dükkan vasıflı bağımsız bölümlerin ise tarafların mirasbırakanı adına tam hisse ile kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki; toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle 6 parsel sayılı taşınmazın dava dışı Çetin tarafından taşınmazda paydaş olan babası Galip'e teban işyeri (oto - yıkama) olarak kullanıldığı, 16 numaralı bağımsız bölümün de davalılar tarafından dava dışı Seyit'e kiraya verilmek suretiyle tasarruf edildiği saptanarak 6 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine, 16 numaralı bağımsız bölüm bakımından da davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Tarafların 6 parsel ve 16 numaralı bağımsız bölüme ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddi ile hükmün anılan taşınmazlar yönünden ONANMASINA, Davacının 15 numaralı bağımsız bölüme ilişkin temyiz itirazına gelince; her nekadar davalılar tarafından 15 numaralı bağımsız bölümün daha önce görülen ecrimisil davasından sonra boşaltıldığı ve kiraya verilmediği bu nedenle de ecrimisil istenemeyeceği savunulmuş ise de, dava konusu 15 numaralı bağımsız bölümün davalıların tasarrufu altında olduğu, davacının kullanma imkanının bulunmadığı anlaşılmakta olup, bu bağımsız bölüm bakımından da ecrimisile hükmedilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Ne var ki; mahkemenin gerekçeli kararında 15 numaralı bağımsız bölüm yönünden davalıların ecrimisilden sorumlu tutulması gerektiği açıklanmış olduğu halde, kararda esas alınan 04.12.2014 tarihli bilirkişi raporunun yanlış değerlendirilmesi sonucu bir bağımsız bölüm yönünden hesaplanan ecrimisilin hüküm altına alınmış olması doğru değildir.Kabule göre de, reddedilen kısım yönünden davada kendisini vekille temsil ettiren davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması isabetsizdir.Tarafların temyiz itirazı açıklanan yönler itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 14.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.