MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ: 17/04/2007NUMARASI: 2005/141-2007/97Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları E. Y..'nin mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla 84 parsel sayılı taşınmazdaki 8 nolu, 93 parsel sayılı taşınmazdaki 9 nolu bağımsız bölümünü yeğeni olan davalı Z.'ya satış suretiyle temlik ettiğini, Z.'nın da miras bırakanın ölümünden sonra diğer davalıya devrettiğini, temliklerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptal ve miras payları oranında tescil isteğinde bulunmuşlardır.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, 84 parsel sayılı taşınmaz yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, diğer taşınmaz yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 3.3.2009 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden Z. Ş. vekili Avukat M.A. B. ile temyiz edilen S.Ş. vekili Avukat F. K. geldiler, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden vekili avukat ile yine diğer temyiz edilenler gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ....tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen feragat nedeniyle reddine, 9 nolu bağımsız bölüm yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacıların miras bırakanı E.'ın kabul kapsamına alınan 93 sayılı parseldeki 9 nolu bağımsız bölüm yönünden davalı Z..'ya yapmış olduğu temlikin, mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu son kayıt maliki olan ikinci el durumundaki A.'in ise, muvazaalı işlemi bilen ve bilmesi gereken konumda bulunduğu, bu sebeple Türk Medeni Kanununun 1023.maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı mahkemece belirlenerek, davanın davacıların payı oranında kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu yönlere değinen davalıların temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Ne varki, karardan sonra ölen davacı İ.'in mirasçılarından H., A. ve F.'nin 24.2.2009 tarihli dilekçeler ile ayrı ayrı davadan feragat ettikleri anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, feragat kati hükmün neticelerini doğurur ve yargılamanın her aşamasında yapılabilir. O halde, hemen belirtilmelidir ki, miras bırakanın terekesi elbirliği mülkiyetine tabi olduğuna göre, davadan feragatın tereke lehine yapılmış olduğu kabul edilerek, feragat yönünden gerekli değerlendirme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi için yerel mahkeme kararı bozulmalıdır.Hal böyle olunca; mahkemece davacı İsmail varislerinin davadan feragatları sebebiyle bir karar ittihazı için, davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.12.2008 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 625.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 3.3.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.