Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2652 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 14448 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 16. SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 19/06/2012NUMARASI: 2011/79-2012/755Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece ecrimisil yönünden davanın kısmen kabulüne, elatmanın önlenmesi ve taşınmazın boşaltılması bakımından dosyanın tefriki ile mahkemenin görevsizliğine ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, ecrimisil yönünden davanın kısmen kabulüne, el atmanın önlenmesi bakımından ise dosyanın tefriki ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden davacıların, davalı ile birlikte paydaş oldukları 59 parselde yer alan 11 nolu bağımsız bölümde paylarına vaki el atmanın önlenmesi ve 3.875.00-TL ecrimisilin ödenmesini istedikleri, davanın 17.11.2011 tarihinde 3.875.00-TL harca esas değer bildirilerek bu miktar üzerinden harçlandırılarak açıldığı, el atmanın önlenmesi yönünden usulünce açılmış bir dava bulunmadığı anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki, 492 sayılı Harçlar Yasasının 16. maddesi hükmü ile 04.03.1953 gün ve 10/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca el atmanın önlenmesi isteği yanında ecrimisil istenildiği taktirde dava değerinin el atılan taşınmazın zemin değeri ile istenilen ecrimisil değerinin toplamından ibaret olacağı kuşkusuzdur.Bu nedenle mahkemece sadece ecrimisil bedeli esas alınmak suretiyle karar ve ilam harcı alınması, el atmanın önlenmesi yönünden nisbi harç alınmaksızın davanın ikamesi ve yürütülmesi yasal olarak olanaklı değildir.Açılan davanın niteliğine göre de, el atmanın önlenmesi ile birlikte açılan ecrimisil davalarının asıl davanın ferisi niteliğinde olduğu, nitelikleri itibariyle bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden el atmanın önlenmesi yönünden tefrik ve görevsizlik kararı verilmesi de doğru değildir.Hal böyle olunca, taraflara sorulmak veya keşfen saptanmak suretiyle taşınmazın değerinin tespiti, yukarıda belirtildiği şekilde dava değeri belirlendikten sonra bu değer üzerinden karar ve ilam harcının alınması, belirlenen değerin mahkemenin görevini aşması halinde öncelikle görev hususunun değerlendirilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın harçsız görülmesi sonucunu doğuracak şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.