MAHKEMESİ: AYDIN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 18/10/2007NUMARASI: 2005/431-2007/364Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanı M.K..'ın mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla 240 parsel sayılı taşınmazdaki 1, 2, 4, 5 nolu bağımsız bölümlerini oğulları olan davalılara satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek, tapu iptal ve miras payları oranında tescil isteğinde bulunmuştur.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 3.3.2009 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vs. Vekili Avukat B.G.ile temyiz edilen vekili Avukat E.K. geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; miras bırakanın kayden maliki bulunduğu 240 parsel sayılı taşınmazdaki 1, 2, 4, 5 nolu bağımsız bölümlerin intifa hakkını üzerinde bırakmak suretiyle çıplak mülkiyetlerini davalılardan A.O., H., A.ve sonradan ölen H.'e satış yoluyla temlik ettiği anlaşılmaktadır.Davacı, miras bırakanın bu yapmış olduğu temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır.Davanın, kayıt maliki olan A.O., A. ve H.'ın yanında diğer kayıt maliki sonradan ölen H. mirasçıları M.ve Ze.'e velayeten anneleri S.e asaleten husumet tevcih edilmek suretiyle 15.11.2005 tarihinde açılmış olup, 18.10.2007 tarihinde karara bağlanmış ve kabulle sonuçlanmıştır.Davalı M.'nin doğum tarihi olan 1988 tarihi gözetildiğinde dava sırasında reşit olduğu, böylece anne S.'in velayet görevinin son bulduğu sabittir. O halde, davalı M.'ye usulüne uygun şekilde tebligat yapılmak suretiyle taraf teşkilinin sağlanması gerekirken, anılan usuli işlem gerçekleştirilmeden işin esası bakımından yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru olmadığı gibi, kabul tarzı itibariyle, dava dilekçesinde gösterilen ve harcı ikmal edilen dava değeri gözetilerek, davacı yararına avukatlık ücreti takdiri gerekirken keşfen belirlenen, ancak yargılama sırasında harcı ikmal edilmeyen değer üzerinden davacı yararına fazla avukatlık ücreti tayin ve takdir edilmesi doğru değildir.Hal böyle olunca; davalıların bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlere hasren HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.12.2008 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 625.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 3.3.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.