MAHKEMESİ : İSTANBUL 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 01/10/2009NUMARASI : 2006/42-2009/217Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;Davacı Hazine, 143 ada 38 parsel sayılı taşınmaz maliklerinin gaip olması nedeniyle İstanbul Defterdarının kayyım tayin edildiğini, kayyımla idare süresinin 10 yılı doldurduğunu ileri sürüp, paydaşların tümünün gaipliklerine ve taşınmazdaki hisselerinin Hazine'ye devir ve tescili ve tapu kaydındaki takyidatların terkinine karar verilmesini istemiştir.Birleşen dosyanın davacısı, Vakıflar İdaresi, dava konusu taşınmazın Süvari Mukabelecisi Mehmet Efendi Vakfından icareli olduğunu ileri sürüp, gaiplik kararı verilmek suretiyle paydaşlardan İ.T., M.N. ve M.paylarının Vakfı adına tescilini istemiştir.Davalı Kayyım, asıl davada takdiri mahkemeye bıraktığını, Vakıflar İdaresi tarafından açılan davanın yerinde olmadığını, asıl davada davalı S. N. Özadlı mirasçıları ise, murisleri S.'nin gaip olmadığını, 3.10.1986'da vefat ettiğini bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davacı Hazine'nin davasının reddine, birleşen dosyada vakıflar davasının kabulü ile taşınmazın paydaşlarından İ.T., M.N.ve M.'nin gaipliklerine ve adlarına kayıtlı payın S.M. M.Efendi Vakfı adına tesciline karar verilmiştir.Karar, davacı Hazine ve davalı Kayyım tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava ve birleşen dava, gaiplik, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğine, toplanan delillere göre; 5737 Sayılı Vakıflar Yasasının 17.maddesi hükmü gözetilerek, birleşen dosyada davacı Vakıflar İdaresinin davasının kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacı Hazinenin tüm davalı kayyımın bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Ancak, davalı durumunda bulunan kayyımın 3561 Sayılı Yasa hükümleri gereğince kanuni hasım durumunda olup, yargılama giderleri ile 1957 tarih, 4/16 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu giderlerden sayılan avukatlık parasında sorumlu tutulamayacağı kuşkusuzdur.O halde, mahkemece bu husus gözardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.Davalı kayyımın bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlere HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.3.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.