MAHKEMESİ : ANKARA 23. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/05/2009NUMARASI : 2005/486-2009/146Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakan eşi Ö.'in çekişme konusu taşınmazlarını mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak 1.eşinden olma davalı çocuklarına satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek, payı oranında iptal ve tescil, olmazsa tenkis isteğinde bulunmuştur. Davalılar, murisin paylaştırma amacıyla taşınmazlarını mirasçılarına verdiğini, muvazaanın söz konusu olmadığını belirtip, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, işlemlerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 09.03.2010 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden A.Y.vs. vekili Avukat ....ile temyiz edilen Anakız Y.Y. vekili Avukat .... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi .....tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal-tescil, olmazsa tenkis isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; miras bırakan Ö..in ilk eşinden olma çocukları olan davalılara çekişme konusu taşınmazlarını intifa hakkını üzerinde bırakıp çıplak mülkiyetini satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır. Davacı, yapılan bu temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme sonucunda miras bırakan tarafından yapılan temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek ve bu olgu benimsenmek suretiyle davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğrudur. Davalıların, bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Ancak, mahkemece davalılara miras bırakan tarafından temlik edilmeyen payların da iptal kapsamına alınmasının isabetli olduğu söylenemez. Hal böyle olunca, miras bırakan tarafından davalılara yapılan temliklere ilişkin kayıtların, davacının payı oranında iptal ve tesciline karar verilmesi gerekirken, miras bırakan tarafından temlik edilmeyen payların iptali ve tesciline karar verilmesi doğru değildir. Davalıların, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 750.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 09.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.