MAHKEMESİ : GEYVE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/10/2008NUMARASI : 2008/86-2008/210Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;Davacılar, miras bırakanın mal kaçırmak amacıyla 11 parça taşınmazı davalı Z.e , onun da 9 parça taşınmazı diğer davalılara satış yoluyla temlik ettiğini, satışların gerçek olmadığını ileri sürüp muvazaa nedeniyle tapu kayıtlarının iptaline karar verilmesini istemişlerdir.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Davanın reddine ilişkin verilen karar, Dairece " davacıya tescil davası açması için imkan verilmesi, açıldığı takdirde iki davanın birleştirilmesi, ondan sonra işin esasına girilerek karar verilmesi gerektiği" gerekçeleri ile bozulmuş, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar Ö. ve Z.vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 9.3.2010 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden Ö.V. vekili Avukat ., Z. L.vekili Avukat .T.geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilenler gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi....tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın Dairece bozulması üzerine, daire bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; miras bırakan tarafından davalı Z.e yapılan temliklerin ve Z. tarafından diğer davalı Ö.'e yapılan temliklerin muvazaalı olduğu, Ö.in de iyiniyetli olmadığı belirlenmek ve benimsenmek suretiyle kabul kapsamındaki taşınmazlar yönünden davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ayrıca davalılar Z. ile Ö. muvazaalı işlemin tarafı olmalarından ve işleme iştirak etmelerinden dolayı yargılama giderlerinden müştereken sorumlu tutulmasına karar verilmesi de doğrudur. Davalılar Z.ve Ö.'in bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.Ancak, dava dilekçesinde belirtilen ve itiraza uğramayan dava değeri üzerinden davacı yararına avukatlık parasına hükmedilmesi gerekirken, keşfen belirlenen ancak yargılama aşamasında harcı tamamlanmayan değer gözetilerek fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru değildir.Davalı Z.ve Ö.in bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren HUMK''nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,24.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 750.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 9.3.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.