Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2575 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 14146 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: KÜÇÜKÇEKMECE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 23/03/2012NUMARASI: 2009/917-2012/156Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil-tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece aslı davanın kabulüne, karşı davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Asıl dava, kat irtifakı kurulu binada bulunan bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, karşı dava ise haricen satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden;dava konusu olan 1657 parsel sayılı kat irtifakı kurulu binadaki, 4. kat, 35 nolu bağımsız bölümün kayden davacı şirket adına kayıtlı olduğu, davalının çekişmeli taşınmazda mülkiyetten kaynaklı veya kişisel bir hakkının bulunmadığı, 1972 tarihinden beri taşınmazı davalının ikamet etmek suretiyle kullandığı, davacının bu kullanıma muvafakatı olmadığını 09.03.2009 tarihinde gönderilen ihtarname ile davalıya bildirdiği anlaşılmaktadır.Somut olayda; çekişmeli taşınmazın davacı şirkete ait olduğu kayden sabittir. Bilindiği üzere TMK'nun 706., TBK 227. Tapu Kanununun 26. maddesi uyarınca, taşınmazların satış işlemlerinin resmi memur önünde yapılması zorunlu olup, harici yapılan satışlara değer izafe etmek olanaksızdır.Bu durumda kayda üstünlük tanınarak elatmanın önlenmesi davasının kabulüne, karşı davanın ise reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.Ne var ki; davalı dava konusu bölümde 1972 tarihinden beri oturduğunu bildirmiş, tanık beyanları ile de bu savunma doğrulanmıştır.Bu durumda davalının çekişme konusu bağımsız bölümde muvafakate dayalı olarak oturduğu, muvafakatin 09.03.2009 tarihinde keşide edilen ihtarname ile geri alındığı açıktır.Davalı tarafından ihtarnameye verilen 20.03.2009 tarihli noter vasıtasıyla gönderilen cevapta , karşı davasında ileri sürülen hususları tekrarlanmıştır.Hal böyle olunca; ihtarnamenin davalıya tebliğ tarihi ile dava tarihi arasındaki dönem için davacı yararına ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinden geriye doğru beş yıllık süre için ecrimisile karar verilmesi doğru değildir. Davalının, temyiz itirazları değinilen yön itibarıyle yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.