Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 251 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 11675 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: KÜÇÜKÇEKMECE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 29/06/2004NUMARASI: 1992/432-573Taraflar arasında görülen davada;Davacı Hazine, dava konusu taşınmazların kadastro tespiti esnasında davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, tespitlere Hazinece itiraz edildiğini, dava Bakırköy Tapulama Mahkemesinin 1983/161 Esas sayılı dosyası ile görülmekte iken görevsizlikle dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiğini, davaya konu taşınmazların Sultan Beyazıt Vakfından mazbut . ila . kapı nolu atik .dönüm Mart .tarih . cilt, 77 sayfa .ila .sıra nolu Tanaş veledi İstefan vd. ait tapunun Kanarya mevkiinde itiraz olunan ..adet parselle ilgili olduğunu, Halkalı . parselin ise 11.1.1958 tarih .. sıra nolu tapu kaydına istinaden Hazine adına tescil edildiğini, davaya konu parsellerin Halkalı köyünde yapılan Hazine adına tescil edilen . parselle tadahül ettiğini,bu taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlardan olduğunu ileri sürerek tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.Davalılar, davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydının dava konusu yerle ilgisinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davada davalıların dayandığı tapu kaydının davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydından daha eski tarihli ve doğru temele dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR-Dava, tapu iptal tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Davacı Hazine, çekişmeli olup, kadastroca davalılar adına tesbit gören dava konusu taşınmazların, Hazine adına tesbit edilen ..parsel kapsamında bulunduğunu, davalılar adına oluşan kaydın dayanaksız olduğunu, tapu kapsamının aynı zamanda devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer niteliğini taşıdığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Taraflar arasında Küçükçekmece Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli yer bakımından 1990/17 esas sayısı ile dava açıldığı ve davanın sonuçlandığı da anlaşılmaktadır.Anılan dava sonucunda verilen kararın eldeki davayı etkileyeceğinde kuşku yoktur.Hal böyle olunca, kadastro mahkemesinde görülen davada verilen kararın dava konusu yerle ilgili bulunduğu saptandığı takdirde kesin hüküm oluşturacağı da dikkate alınarak bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davacı Hazinenin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,18.01.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.