MAHKEMESİ : AFŞİN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/12/2009NUMARASI : 2009/96-2009/88Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davacının davasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 28 parsel sayılı taşınmazın davacı adına kayıtlı iken 12.05.2000 tarihinde davalı tarafa satış suretiyle temlik edildiği ve halen davalı adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.Davacı dilekçesinde; davalının kendisine bakıp gözeteceği yönündeki telkinleri sonucu çekişmeli taşınmazı satış biçiminde temlik ettiğini, ancak bakım borcunun yerine getirilemediğini ileri sürerek iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.Eldeki davada, iddianın ileri sürülüş biçimi dava dilekçesinin içeriği ve dosyada mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının davadaki iddiasının taraf muvazaası ya da temliki işlemin niteliğine yönelik olmayıp hile hukuksal nedenine dayandığı anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki, 6100 sayılı HMK'nın 33. (HUMK 76) maddesi hükmü uyarınca olayları bildirmek taraflara hukuki nitelendirmeyi yapmak ve ona uygun yasal düzünleemeyi tayin ve tespit ederek uygulamak mahkemeye aittir.Oysa mahkemece; yanlar tarafından gösterilen deliller toplanmasına karşın hile açısından değerlendirme yapılmamıştır.Bilindiği üzere; aldatma (hile),genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya,özellikle sözleşme yapmaya sevketmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak,veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma hilede yanıltma söz konusudur.B.K'nun 28/l maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse hata esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz.Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable Şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir. Öte yandan, aldatmanın (hilenin) her türlü delille isbat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir.Aldatma (hile) öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluylada kullanılabilir. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca delillerin eksiksiz toplanması; toplanan ve toplanacak delillerin birlikte değerlendirilerek soruşturmanın tamamlanması, hasıl olacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacının temyiz itrazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.