Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2403 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1829 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : NAZİLLİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 08/07/2014NUMARASI : 2013/19-2014/474Taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi,yıkım ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde, temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ............... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, el atmanın önlenmesi,yıkım ve ecrimisil isteğine ilişkindir.Davacı, kayden paydaşı olduğu 325 parsel sayılı taşınmazın bir kısmına davalının 8 yıldan beri haksız olarak müdahale ederek zeytin ve incir ağacı diktiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Davalı, 324 numaralı parseli Hazine'den satın alıp, ölçüm yaparak ağaç diktiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, elatmanın önlenmesine, yıkıma ve 1.058.96 lira ecrimisilin tahsiline karar verilmiştir.325 sayılı parselde davanın paydaş olduğu komşu 324 sayılı parselin davaya ait olduğu kayden sabittir.Ancak verilen kararın isabetli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.Şöyleki davacı dava dilekçesinde hangi dönemler için ne miktarda ecrimisil istediğini belirtmediği halde mahkemece bir miktar ecrimisil hüküm altına alınmış ve hükümde davanın kısmen kabulüne denilmiştir. Öte yandan iki kez keşif yapılmış, bir keşif raporunda tecavüz saptanamamış, bir diğerinde 190.80 m² tecavüz olduğu rapor edilmiş ancak yıkılması istenen ağaçların konumu belli edilmediği gibi ecrimisil belirleme yönteminin de uygun olduğu söylenemez.Bilindiği, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)./..25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK'nın 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir.Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir. Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.Hâl böyle olunca, öncelikle davaya hangi dönemler için ne kadar ecrimisil istediğinin açıklattırılması, mahallinde 3 kişilik harita mühendisinden oluşan bilirkişi kurulu ile tekrar keşif yapılarak teknik bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin nereden kaynaklandığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde, denetime elverişli raporla giderilmesi, ecrimisilin yukardaki ilkeler uyarınca belirlenmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, çelişkili bilirkişi raporlarına dayanılarak ve noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.Davalının temyiz itirazları bu sebeple yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.