MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİLTaraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 1256 parsel sayılı taşınmazdaki 6 nolu bağımsız bölümü evlenmeden önce kendisine bakması için davalıya bağışladığını, daha sonra evlendiği davalının bakım görevini yerine getirmediğini, yemek ve temizlik işlerini de yapmadığını, ortak hesaptan para çektiği için tartıştıklarını, davalının evi terk ettiğini, boşanma davası açıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalı, dava konusu taşınmazın evlilik öncesinde kayıtsız şartsız bağışlandığını, iddiaların doğru olmadığını, evlilik birliği içinde kendisine düşen sorumlulukları eksiksiz yerine getirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; “hemen belirtilmelidir ki, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkındaki yasanın 4. maddesi hükmüne göre, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 2. kitabının 3. kısmı hariç olmak üzere 4722 sayılı Türk Medeni Kanunun yürürlük ve Tatbikatına ilişkin yasa hükümleri uyarınca aile hukukundan kaynaklanan davaların çözüm yerinin Aile Mahkemeleri olacağı hükme bağlanmıştır. Bilindiği üzere, olayları bildirmek taraflara, hukuki nitelemeyi yaparak uygulanacak kanun hükmünü tespit edip, tatbik etmek hakime aittir.(Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 74. (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26.) maddesi.)İddianın yukarıda açıklanan içeriği ve ileri sürülüş biçimine göre taraflar arasındaki çekişmenin aile hukukundan kaynaklanmadığı ve yukarıda değinilen yasal düzenlemeler gereğince Aile Mahkemelerinin görevi kapsamında bulunmadığı, aksine Türk Medeni Kanunun 683. maddesinden kaynaklanan mülkiyet hakkına ve Borçlar Yasanı hükümlerine dayanılarak davanın açıldığı gözetildiğinde, taraflar arasındaki çekişmenin genel mahkemelerin görevi kapsamında olacağı sabittir. Görev kaidesi kamu düzeni ile ilgili olup, davanın her aşamasında mahkemece res'en gözetilmesi gerekli bir usul kuralıdır. O halde, davaya genel mahkeme sıfatıyla bakılarak çözüme kavuşturulması gerekirken hatalı nitelendirme ve yanılgılı değerlendirme ile aile mahkemesi sıfatıyla bakılarak hüküm kurulmuş olması doğru değildir” gerekçesiyle bozulması üzerine bozma ilamına uyularak mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 01.03.2016 Salı günü saat:10.10'da daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ...'n raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:-KARAR-Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.00.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 01.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.