MAHKEMESİ: DENİZLİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 10/02/2010NUMARASI: 2007/506-2010/30Yanlar arasında görülen tapu iptali Ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Davacı, 337 ada 42 parsel sayılı taşınmazın kadastroca H.A.dan M. oğlu A. mirasçıları adına tespit ve tescil edildiğini davalı bakanlık tarafından iptal-tescil isteğiyle Denizli 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 1983/50 esas sayılı davanın kabulle sonuçlandığını ancak kesinleşmesi beklenilmeden tescilin sağlandığını ileri sürerek eldeki davayı açmış;davalı ise davanın süresinde açılmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Çekişme konusu 42 parsel sayılı taşınmazın 1/4 payının istimlak ile ¾ payın ise hükmen davalı Hazine adına tescil edildiği dosya kapsamı ile sabittir. Yargılama sırasında davacı vekilinin mazeret dilekçeleri verdiği, mahkemece mazeretlerin kabul edilip cevap bonosu yazıldığı, ne var ki; daha sonra davacının mazeretinin 23.07.2011 tarihinde de kabul edildiği, cevap bonosunun yazıldığının belirtildiği buna rağmen davacı sonraki oturuma gelmediğinden yazılı şekilde hüküm kurulduğu görülmektedir.Ancak; 18.07.2011 günlü yazıda ''...davacı vekilince verilen son mazeret dilekçesine karşılık olarak ,davacı vekiline cevap bonosunun tebliğ edildiğine dair herhangi bir bilgiye rastlanılmadığı bildirilmiştir....''HMK.'nın 150. maddesi ''...Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez. Duruşma gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hâllerde gün tespit ettirilmemişse, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle dosya işlemden kaldırılır. Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır. İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır...'' hükmünü içermekte olup somut olayda davacı vekiline cevap bonosu tebliğ edilmediğinden anılan yasa hükmünün usulünce uygulandığını söyleyebilme olanağı yoktur.Hal böyle olunca; dosyaya sunulan cevabi yazılar ve dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, taraf delillerinin eksiksiz toplanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik araştırma ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, hüküm bozulmakla hükmün ferileri de ortadan kalktığından bu aşamada davalılar vekilinin temyiz itirazlarının incelemesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.